"اجدها" - Translation from Arabic to Turkish

• bulacağım
• bulamıyorum
• bulamadım
• buluyorum
• bulmam
• bulurum
• bulmalıyım
• bulduğum
• bulmadım
• bulacağımı

bulacağım, ona bineceğim ve sadece babamdan daha uzun olduğum zaman ineceğim.
عندما اجدها سوف اقوم بجوله عليها حتى اصبح اطول من ابى

Ben de görmenizi çok isterdim. Ama hiçbir yerde bulamıyorum.
أنا رغب برؤيتها أيضا فانا لم اجدها في أي مكان

Koridorda bulamadım. Ama son bir kez deneyeyim.
لم استطع ان اجدها ولكني ساجرب طريقة اخرى

Bu 18 dakika hadisesini çok büyüleyici buluyorum.
ان هذه ال 18 عشر دقيقة التي اتحدث بها اليكم والتي اجدها مثيرة للاهتمام جداً

Lola bak, biliyorum sen bir oyuncusun ve ortada belli bir miktarda etkileyici bulmam gereken gariplik var ama bu çok fazla.
لولا , اسمعيني , اعلم انك ممثلة هناك كمية معينة من الألاعيب من المفترض ان اجدها ساحرة , ولكن هذا كثير للغاية

Sorun değil. bulurum. Sağ ol baba.
شوف اجدها شكرا أبي انتيتريدينان تخبرني لماذا ابنتي تسألني

Anne ve babamız Honolulu'da. Onlar dönmeden bulmalıyım kardeşimi.
ان والدينا فى هونولولو, وعلىّ ان اجدها قبل عودتهما.

Ama, dostum, onu bulduğum zaman, o berbat şarap tatma işini yapacağız.
ولكن يارجل عندما اجدها .. سوف نقوم بأقامة بعض حفلات تذوق الخمر

bulmadım. Son yarım saattir ağız gargarası içiyoruz.
لم اجدها, لقد كنا نشرب المنظف طوال النصف السعاة الماضية

Tek bildiğim, kardeşim dışarıda ve ben onu bulacağım.
كلّ ما أعلمه هو إنّ أُختي في الخارج و عليّ أنْ اجدها

Sanırım burda bulacağım diğer şeylere bağlı.
هذا يعتمد على الاشياء الاخرى التي استطيع ان اجدها هنا

- Bisikletimi ödünç almak ister misin? - Hayır, bulacağım.
هل تريد استعاره دراجتي لا سوف اجدها

Tamam. Bana bir makas bul. Ben bulamıyorum.
و احضر بعض المقصات اللعينة فانا لا اجدها هنا

Eşimi kaybettim ve onu hiçbir yerde bulamıyorum.
قدمت الى هنا مع زوجتي والان لا استطيع ان اجدها

Evet ama benim kompartımanımdaydı ama şimdi onu bulamıyorum.
ولكنها كانت فى مقصورتى, والآن, لا اجدها .

Andy her an kovboy kampına gidebilir ve ben şapkamı hiçbir yerde bulamadım.
لا.. و اندى محتمل ان يرحل فى اى لحظةالى المعسكر ولم اجدها فى اى مكان

- Onu bulamadım. Hayatta mı bilmiyorum.
لم اجدها بعد لا ادرى ان كانت قد نجت بعد

Herkes kovana zehirli ilaç sıkmam gerektiği söylüyor, ama ne diyebilirim ki, onları dikkate değer buluyorum.
رش القفير بالسم لكن ماذا يسعني القول؟ اجدها مثيرة للاهتمام

Ama kozmik bir mucize sonucu o evde öyle bir kadın bulunuyor ki onu hâlâ ilk günkü kadar seksi ve heyecan verici buluyorum.
هناك امرأه في هذا المنزل لازلت اجدها جذابه ومثيره كأول يوم التقيت بها

Bay Dinsmore, onu başkalarından önce bulmam şart.
سيد دينسمور إنه شئ مهم ان اجدها قبل ان يجدها أي شخص آخر

Başka bir yerde beşe bulurum, söz.
سوف اجدها في مكان آخر بسعر خمسة دولارات

Bakın, onu bulmalıyım Nastilerden önce!
يص أنا بيجب ان اجدها قبل الاشرار ما يجدوها

Yolda bulduğum hayvanlar duyular dünyasını aydınlatacak.
انها الحيوانات التي سوف اجدها على الطريق التي من شأنها أن تضيء عالم الحواس،

Ama tuhaf olan şu ki korkunç bulmadım.
لكن الغريب بالامر بانني لم اجدها مخيفه

Sadece nerede bulacağımı öğrenmem lazım.
اريد ان اعرف اين يمكننى ان اجدها.