| Ben Rosa'mi bugun de ilk siktigim günkü gibi seviyorum. | Open Subtitles | انا احب زهرتي مثلما كنت احبها اول مرة رايتها فيها |
| Sabah 4de, Kapıdan çıkmaya hazırım, ama onu hala seviyorum. | Open Subtitles | عند الساعه الرابعه قبل ان اخرج قلت انا زلت احبها |
| Basketbol oyununu benim sevdiğim gibi seven bir grup çocuk ile karşılaştım. | Open Subtitles | لقد وجدت مجموعه من الاولاد تحب لعب كره السله بالطريقه التى احبها |
| Öleceğimi düşündüğüm için Dr. Albright'a onu sevdiğimi söylemişim. - Neden böyle bir şey söyledim ki? | Open Subtitles | عندما أقتربت من الموت , قلت لى د البريت انى احبها لماذا قلت هذا؟ |
| Her şeyden çok, onunla yaptığım konuşmaları sevdim. | Open Subtitles | وكانت لي محادثات معها انا احبها أكثر من أي شيء. |
| Çok güzel. Çok klas bir ağaç olmuş. Bayıldım. | Open Subtitles | لطيف جداً هذا اضفى رونقاً على الشجرة انا احبها |
| Kapısına dayanıp onu yemeğe davet etmek ve seni seviyorum demek dışında. | Open Subtitles | غير انى ذهبت لحد بابها و دعوتها للعشاء و اخبرتها أنى احبها |
| Tabiki tatlım, onu çok seviyorum... lakin kimsenin özel hayatımıza burnunu sokmasını istemiyorum. | Open Subtitles | بالتأكيد عزيزتي، انا فعلا احبها لكني لا أريد لأي أحد ان يتدخل في حياتنا الخاصة |
| Halen seviyorum. | Open Subtitles | لقد كانت المراءة الوحيدة , التي احببتها و ما زلت احبها.. |
| Onu seviyorum. Keşke kraliçem olsa. | Open Subtitles | أنا احبها, لو فقط يكون بالامكان ان تكون ملكتي |
| O bir fahişe olabilir ama hamile. Ve ben onu seviyorum. | Open Subtitles | ربما قد تكون عاهرة لكنها حبلى و انا احبها |
| - Kasılmalarımı çok seviyorum. Her biri rahmimdeki küçük bir parti gibi. | Open Subtitles | احبها كل واحد منها يشبه حفلة صغيرة في رحمي |
| Hayatıma karışmandan ve sevdiğim kadına hakaret etmenden bıktım usandım artık! Bunu yapmaya devam edersen, ciddi bir sorunumuz var demektir. | Open Subtitles | معك حق ,هذا يكفي سأمت من تدخلك في حياتي وحديثك بالسوء عن المراة التي احبها واذا استمريت ,فسيكون لدينا مشكلة حقيقية |
| Çocukken bile, herkesin sevdiğim oyunu oynamasını isterdim. | Open Subtitles | حتى عندما كنت طفلا كنت اتوقع ان يلعب الناس اللعب التى احبها |
| [ Chen Zhen ] Eğer bundan sonra bir ülkem olmayacaksa bile... en azından sevdiğim kadınla olabileceğim. | Open Subtitles | لو لم اكن في بلدي فعلي الاقل انا مع المراه التي احبها |
| Onu ne kadar sevdiğimi ve ayrıldığımızdan beri her gün onu düşündüğümü söylemek istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اخبرها كم احبها ومنذ زواجنا وانا افكر بها |
| Böylece mecburen "Tamam peki, çok sevdim" diyorsun. | Open Subtitles | و أنها مثل انك مجبرة علىيها لتقولي نعم احبها |
| Bayıldım. Eskiden jimnastikçiymiş. | Open Subtitles | انا احبها ، فهى تريد ان تصبح مدربة جمباز |
| Her dakikamı onunla geçirdim. Ona aşık oldum. | Open Subtitles | و لقد كنت معها لحظة بلحظة انا احبها يا جو |
| Benim hoşuma gidiyor, ama Ted her şeyi biliyor. | Open Subtitles | انا احبها ولكن تيد يعرف كثيرا عن اشياء متنوعة |
| Müzikalinden nefret etmiştim ama hayvan olarak severim. | Open Subtitles | القطط .. اكرهها كمغنية و احبها كحيوان |
| Onlara delice aşığım ve onlar farkında değil, ki çok kötü. | Open Subtitles | انا احبها كثيرا هي تتعرض لسوء المعاملة وهدا أمر سيء |
| Ama sonra buraya geldik. Biraz aptal olması umurumda değil, ondan hoşlanıyorum. | Open Subtitles | وبعدها اتينا الى هنا انا لا أعرف ان كانت غبية ولكنى احبها |
| Hiç hoşlanmıyorum ondan. Evliliğini yıkıncaya kadar Neville'in peşinden koştu. | Open Subtitles | انا لا احبها الطريقة التى اغرت بها نيفيل |
| Karaoke yapmayı pek sevmem. Yine de gelebilirsin. | Open Subtitles | الكاريوكى ليس من الاشياء التى احبها,لكن يمكنك ان تأتى. |
| Hovardalık yaptığım zamanlarda dahi o kadını seviyordum ben. | Open Subtitles | حتى في اوقات عبثي مع غيرها فاني كنت احبها |
| Ama onu sevdiğini söyledin. | Open Subtitles | لكنك قلت انه احبها وبالطبع هى تبادله هذا |
| Harika görünüyor. Oh tanrım ona bayılıyorum Ray eskiden McCormicklerde çalışırdı. | Open Subtitles | انا احبها كانت تعمل في منزل ماكورميكس لكنهم سجلوا كاتي في مسكن نهاري |