Araziyi satın almak için fazladan para ihtiyaçları olduğunu söyledi bu yüzden Pederin bıraktığı 2500 doları ödünç verdim. | Open Subtitles | انت قلت لي انهم احتاجوا مزيدا من النقود لشراء الارض لذا اقرضت تلك الألفين وخمسمائة دولار التي تركها والتي |
Ve unutmayın, daha fazla birliğe ihtiyaçları olursa onları yetiştirmek uzun sürer. | Open Subtitles | وذكرهم بأنهم إذا احتاجوا للمزيد من الجنود فسيلزمنا وقت أكثر لنقوم بتربيتهم |
- Kurtarılmaya ihtiyaçları olursa diye yakın bir yere inmeli miyiz? | Open Subtitles | ألا ينبغي أن نهبط بالقرب منهم حتى إن احتاجوا لمَن يقلهم؟ |
Canlı hayvan çadırına bir doktor lazımdı. | TED | لقد احتاجوا لطبيب على وجه السرعة في خيمة الحيوانات الحية |
Ülkemizin atası olmasını istemişlerdir. Ülkemizin atası olmasına ihtiyaç duymuşlardır. | Open Subtitles | أرادوا أن يكون أبا بلدنا احتاجوا إليه ليكون أبا بلدنا |
Boston'daki o okul sonrası programında, o çocuklar gerçekten cinsellik hakkında ve pornografi hakkında konuşmak istediler. | TED | لهذا في برنامج بعد المدرسة في بوسطن هؤلاء الأطفال احتاجوا فعلًا للتحدث حول الجنس، واحتاجوا فعلًا للتحدث حول الإباحية. |
von Neumann, bir mantıkbilimcisi ve ordudan bir matematikçi, bu parçaları bir araya getirdi. Sadece makinayı yapacak bir yere ihtiyaçları vardı. | TED | فون نيومن، ومنطقي ورياضي من الجيش جمعوا هذا. ومن ثم احتاجوا إلى مكان لبنائه |
Plan oldukça basitti. Yalnızca dört şeye ihtiyaçları vardı: | TED | وتحلت الخطة بالبساطة الشديدة.. احتاجوا فقط لأربعة أشياء. |
Islah edilebileceğimi sanmıyordum ama sanırım ekstra yatağa ihtiyaçları vardı. | Open Subtitles | لم أعتقد أنني شخص يخضع لإعادة التأهيل لكن أظنهم احتاجوا لأسرّة اضافية |
Çünkü bir sürü çocuk arasından... çok özel olduğumuz için seçildik... ve özel bir eğitim için özel çocuklara ihtiyaçları varmış. | Open Subtitles | لأن تم اختيارنا من ضمن مجموعه كبيره من الاطفال لكننا مميزيون جدا و انهم احتاجوا اطفال مميزين لدرس مميز |
Çünkü bana en çok ihtiyaçları olduğu zamanda onlara yardım edemedim. | Open Subtitles | لاني لم اتمكن من مساعدتهم عندما احتاجوا المساعدة |
Annem ölünce yardıma ihtiyaçları gerekti. İşte buradayım. | Open Subtitles | وبعد رحيل أمّي، احتاجوا للمساعدة، لذا ها أنا ذي |
Sen ameliyattayken bir karışıklık olmuş ve kan nakli için bir aile üyesine ihtiyaçları varmış. | Open Subtitles | عندما كنت في الجراحة، لقد كانت هناك تعقيدات، وقد احتاجوا لعضو من العائلة لنقلالدم، |
Avukata ihtiyaçları olur diye beni de çağırdılar. | Open Subtitles | لقد طلبوا ان أرافقهم في حال احتاجوا لمحامي |
Bu kapıdan geçmek için sadece bir dakikaya ihtiyaçları vardı. | Open Subtitles | لذا احتاجوا لدقيقة واحدة فقط لفتح حفرة في الجدار. |
Onların yasal davayı takip etmeleri için bir aracıya ihtiyaçları vardı. | Open Subtitles | لقد احتاجوا وسيطاً لمتابعة قضيتهم القانونية |
Bu doğru değildi, belki de bunların bir kaç garnizona dağıtılması lazımdı. | Open Subtitles | هذا ليس صائباً، ربما احتاجوا لتسليمها لقوات الحامية |
Biliyorsunuz, burası güzel bir kasaba, güzel insanları var ve onları kurtaracak biri lazımdı, ben de öyle yaptım. | Open Subtitles | إن هذه بلدة جيدة، وأناس طيبون وقد احتاجوا لشخص ينجدهم، وقد فعلت ذلك، كنت بطلا! |
Diğer Ren geyiği ona güldü. Sonra birdenbire ona ihtiyaç duydu. | Open Subtitles | لقد سخر منه الرنة الآخر ثم احتاجوا إليه فجأة |
Diğer Ren geyiği ona güldü. Sonra birdenbire ona ihtiyaç duydu. | Open Subtitles | لقد سخر منه الرنة الآخر ثم احتاجوا إليه فجأة |
Üzerindeki yazı için zaman istediler. Tamamen unutmuşum. | Open Subtitles | طلبته منذ أسبوع احتاجوا وقتاً للحفر عليه، كنت قد نسيته |
Seni buraya Nomak'i kontrol altına almaya getirmem için benden yardım istediler. | Open Subtitles | احتاجوا إلى مساعدتي لإحضارك هنا لتتحكم في نوماك . |
Belki bunlardan biri yaralandı, belki de iyileştirici bir güce ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | ربما أصيب أحدهم ، و ربما احتاجوا لقوى الشفاء |