Tatlım, eğer herhangi bir şeye ihtiyacın olursa, ne olursa olsun... | Open Subtitles | جسنا عزبزتى،إذا احتجتِ أي شيء.. أي شيء على الإطلاق.. |
bir şeye ihtiyacın olursa beni ara. | Open Subtitles | من فضلك خذه إلى مكتبي الآن، رجاءً حسناً إذا احتجتِ أي شيء اتصلي بي |
Bu yüzden bir şeye ihtiyacın olursa, önce bana geleceksin. | Open Subtitles | لذا اذا احتجتِ أي شيء تعالٍِِِِِِِ اولاًً لي |
Eğer bir şeye ihtiyacın olursa ben Shire'da olacağım. | Open Subtitles | حسناً، إن احتجتِ أي شيء مني، فسأكون بمنزلي |
Bu esnada bir şeye ihtiyacın olursa ne olursa olsun, ben hizmetindeyim. | Open Subtitles | وفي الوقت الحالي لو احتجتِ أي شيء أي شيء على الإطلاق فأنا في خدمتكِ |
bir şeye ihtiyacın olursa... masanın çekmecesinde... 50 mark ve biraz bozukluk bulabilirsin. | Open Subtitles | لو احتجتِ أي شيء آخر. ستعثرين على 50 مارك وبعض العملات المعدنية في درج الطاولة هناك. |
Eğer bir şeye ihtiyacın olursa benim yan kapıda olduğumu hatırlatsın sana. | Open Subtitles | إنها تذكار صغير يعني إن احتجتِ أي شيء فمنزلي بجواركِ مباشرة. |
Eğer bir şeye ihtiyacın olursa, salonda olacağım. | Open Subtitles | إذا احتجتِ أي شيء سأكون بالأسفل |
Eğer bir şeye ihtiyacın olursa, salonda olacağım. | Open Subtitles | إذا احتجتِ أي شيء سأكون بالأسفل |
Eğer bir şeye ihtiyacın olursa, bana haber ver. | Open Subtitles | لكن ان احتجتِ أي شيء اعلميني بالأمر |
bir şeye ihtiyacın olursa beni ara. | Open Subtitles | اتصلي بي إن احتجتِ أي شيء |
bir şeye ihtiyacın olursa... | Open Subtitles | إن احتجتِ أي شيء |
Eğer bir şeye ihtiyacın olursa ara tamam mı? | Open Subtitles | اتصلي بنا إذا احتجتِ أي شيء. |
bir şeye ihtiyacın olursa diye. | Open Subtitles | في حالة ما احتجتِ أي شيء |
Landry, eğer bir şeye ihtiyacın olursa lütfen sormakta çekinme. | Open Subtitles | {\pos(192,220)}لذا (لاندري) لو احتجتِ أي شيء {\pos(192,220)}لا تترددي في سؤالي من فضلكِ |