"احتوت" - Translation from Arabic to Turkish

    • içeren
        
    • içeriyormuş
        
    • içeriyor
        
    • içeriyordu
        
    Ajan Mulder bize FBI gözetim kayıtlarını getirdi bizden iki yıldır bilgi sızdıran bir kaynağın ismini içeren kayıtları. Open Subtitles العميل مولدر زوّدنا بتقارير مراقبة للمباحث الفيدراليّة, ملفّات احتوت إسماً, مصدر يسرّب المعلومات لنا لفترة سنتين.
    Bunun gerçekten inanılmaz bir kitap olmasının sebebi kısmen içerdiği resimlerdir çünkü bu, fotoğraf içeren ilk kitaplardan biridir. Open Subtitles إنه كتاب رائع بالفعل أحد أسباب روعته هي إيضاحاته لأن هذا الكتاب هو من أوائل الكتب الي احتوت علي صور فوتوغرافية
    Asa, çok güçlü bir büyü içeriyormuş. Open Subtitles لقد احتوت العصا على قوى سحرية قوية للغاية.
    Asa, çok güçlü bir büyü içeriyormuş. Open Subtitles لقد احتوت العصا على قوى سحرية قوية للغاية.
    Balmumu, parafin ve çam ağacı reçinesi içeriyor. Open Subtitles من المجرمة إلى ضحيّتنا خلال الصراع احتوت على عناصر من شمع العسل بارافين وراتنج الصنوبر
    "Test örneği güçlü bir aseton, ürik asit, ve amonyak karışımı içeriyor." Open Subtitles "احتوت عينة الاختبار على تركيز قوي من الأسيتون, حمض بولي, ونشادر."
    Toz taneleri bir kadının epital hücrelerini içeriyordu. Open Subtitles قملة الغبار احتوت على خلايا طلائية بشرية أنثوية
    O dönemde yukarıda inşa edilen evler bunun gibi taş ocaklarından çıkarılan kireçtaşını içeriyordu. Open Subtitles في ذلك الوقت كانت المباني التي تبني بالأعلي احتوت علي حجر جيري جُلب من هذه المحاجر
    Hayatıyla, babasının ölümüyle ilgili doğrudan sorular içeren bir mektuptu. Open Subtitles رسالة احتوت على اسئلة مباشرة عن حياتها ومقتل ابيها
    Bunun gibi bir slaytı içeren ve bilgilerle dolu başka bir konuşma sundum, ve şunu demeye çalıştım: eğer bir şehre çok değer kazandırmak istiyorsanız, çok büyük olmalı. TED لذلك قدمت محاضرة اخرى ملئية بالحقائق والتي احتوت رسما كهذا, والذي حاولت ان يبين النقطة انه اذا اردت ان تضيف المزيد من القيمة في المدينة, يجب ان تكون كبيرة جدا.
    Ve üç kriter kullandım: İlkinde, düşündüm ki kolaylıkla erişilebilir mesafede olan gerçek tasarımlardan bahsedeyim bedava olanlardan, pek de kolay ulaşılamayanlardan değil içinde bulunduğumuz rekabet ve rakiplerimiz tarafından iyi bilindiğimiz gibi, ama sokakta bulabileceğimiz bedava şeylerden herkesin kolaylıkla erişimi olan şeylerden ve muhtemelen bazı diğer önemli mesajlar içeren tasarımlardan bahsetmek istedim. TED ولقد استخدمت ثلاثة معايير: المعيار الأول، فكرت بالحديث عن تصميم واقعي في المتناول تصميم متاح بالمجان، ليس تصميم ليس بالمتناول تماماً على اعتبار أننا معروفون بتنافسيتنا ومنافسينا لكن أشياء يمكن أن تراها بالشوارع، أشياء كانت مجانية ومتاحة لكافة الناس وأشياء على الغالب احتوت على بعض الرسائل الهامة
    Örnek yüksek seviyede P16 içeriyormuş. Open Subtitles تلك العينة احتوت على كميات كبيرة من بروتين "بي 16"
    Toksin testine göre adamın kanı yüksek miktarda strychnos toxifera içeriyor. Open Subtitles - وطبعًا للفحص السمّي ... فإن دمائه احتوت على قدر كبير من سمّ قاتل
    Jim'in son fidye mektubu... iki adet kulak da içeriyordu. Open Subtitles آخر رسالة لـ (جيم) الذيطالبفيهابفدية... احتوت على أُذنين بشريّتين مع تلك الرسالة. "الصندوق"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more