"احدى الليالي" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir gece
        
    bir gece öylesine sızmıştı ki, ahır kapısının kilitli olmadığını ve kelepçelerimin açık olduğunu fark ettim, böylece kaçabildim. Open Subtitles في احدى الليالي كان مغميا عليه من الشرب و عندها ادركت ان باب الحظيرة مفتوح و اصفادي كانت محلولة
    Başka biriyle görüştüğünü sanıp bir gece onu takip ettim. Open Subtitles اعتقدت انها تواعد شخص آخر وفي احدى الليالي , تبعتها
    bir gece hiç susmadın ölen bir domuz gibi bağırıyordun. Open Subtitles وفي احدى الليالي لم تستطع الصمت تبكي مثل خنزيرٍ يموت.
    bir gece Brooklyn'de o tenor gelir oturur ve dinler. Open Subtitles أتعرف , في احدى الليالي في بروكلين جاء الينا أحد العازفين ثم جلس و أخذ يستمع الي
    Belki sen bir gece, ateşe fazla yaklaştın ... Open Subtitles ربما في احدى الليالي تكون قريبا من الحريق
    bir gece yatağındayken birdenbire yok oldu. Open Subtitles لقد اختفت فجاة من سريرها في احدى الليالي
    bir gece odasına gittim ve o içiyordu. Open Subtitles ذهبت الى غرفتها في احدى الليالي وكانت تشرب
    Sonra bir gece sarhoş halde bir hastanenin acil servisine gitmiş,.. Open Subtitles حتى ظهر سكرانا في احدى الليالي في عيادة اسعاف بسيطة
    Ama bir gece, Susan kendini eşiyle paylaşamayacağı düşünceler içinde buldu. Open Subtitles و لكن في احدى الليالي وجدت سوزان نفسها مثقلة بافكار لا يمكنها ان تشاركها مع زوجها
    bir gece öyle sarhoş olmuştu ki ne dediğini anlayamıyordum. Open Subtitles في احدى الليالي كانت سكرانة للغاية لم اتمكن من فهم ما الذي كانت تقوله
    bir gece telefonum çaldı. "Kapıyı aç". Open Subtitles عندها،رن هاتفي في احدى الليالي وقالت افتحي الباب
    bir gece basıldık. Bir köşede ölmeyi bekliyordum. Open Subtitles في احدى الليالي تم اجتياحنا فأنكمشت في مكاني منتظراً أن أموت
    bir gece pala aldım. Open Subtitles في احدى الليالي قام الهندوراسيين بتقديم ساطور لي
    Kızma ama bir gece seni takip etmiştim. Open Subtitles لا تكن غاضباً لكني لحقتُ بك في احدى الليالي.
    bir gece uyuyorken aniden uyandım. Open Subtitles في احدى الليالي كنت نائمة . و قد استيقظت فجأة
    bir gece, hiddetliyken, eşini baltalayarak öldürdü. Open Subtitles في احدى الليالي ، في حالة غضب لقد قتل زوجته بالفأس
    bir gece, yaşlı Van Dorn ava katılmak istedi. Open Subtitles وفي احدى الليالي قرر الجنرال ان ينظم لنا في رحلة صيد
    bir gece odana gizli geçitten gelirken Dük Boinel ile olan konuşmanıza kulak misafiri oldum. Open Subtitles لقد سمعتكِ تخططين في غرفتك مع دوق بونيل بينما كنت قادما . من خلال الممر السري لأقابلك في احدى الليالي
    Bize bir gece dosyaları kopyaladıktan saatler sonra onu yakaladığınızı söyledi. Open Subtitles قال بانك شخصيا امسكت به وهو يقوم بنسخ الملفات بعد ساعات في احدى الليالي
    bir gece odana geldim. Open Subtitles في احدى الليالي أتيت إلى غرفتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more