Barmen ve bardakilerden birilerinin konuşmanı duyduklarından emin ol. | Open Subtitles | احرص على أن عامل الحانة أو غيره يستمع للحوار |
Onunla git, adamım. Dışarı çıktığından emin ol. Git! | Open Subtitles | رافقه يا صاح، احرص على أن يخرج، اذهب، اذهب |
Pekala, sadece hepisini yediğinden emin ol. Sen gelişme çağındaki bir çocuksun. | Open Subtitles | حسناً ، احرص على أن تتناولها كلها فأنت ما زلت في طور النمو |
Her gün en az üç sayfa okumasını sağla. | Open Subtitles | احرص على أن يقرأ ثلاثة صفحات على الأقل كل يوم |
Sadece sana eşit miktarda vurmasını sağla ki amnezi olma. | Open Subtitles | احرص على أن تتلقى عدداً زوجياً من اللكمات، حتى لا تفقد ذاكرتك. |
Bu yüzden herkese söylüyorum. Bölümdeki herkesin bildiğinden emin ol. | Open Subtitles | لذا سأخبر الجميع احرص على أن تخبر كل مَن فى قسمك |
Yetişemezsem, bedava saç ürünlerini aldıklarından emin ol. | Open Subtitles | إن لم ألحق به، احرص على أن يحصلوا على منتجات الشعر المجانية |
Swat timinin gözleri sende olsun. Bundan emin ol. | Open Subtitles | احرص على أن يبقي رجال فرقة التدخّل أعينهم عليك |
Her şeyi aldığından emin ol. Bir daha buraya gelmek için bir bahanen olsun istemiyorum. | Open Subtitles | احرص على أن تأخذ كلّ شيء، فلا أريدك أن تستخدم ذلك كعذر للعودة |
Federallerin, onu tam vaktinde yakaladıklarından emin ol. | Open Subtitles | و احرص على أن يلقي الفيدراليون القبض عليه بذلك الوقت |
Makul bir saatte yatakta olduğuna emin ol. | Open Subtitles | احرص على أن يذهب إلى النوم في ساعة مناسبة |
İşe geri dönmeden önce seni tamamen iyileştirdiklerinden emin ol. | Open Subtitles | احرص على أن هؤلاء السادة يمنحونك فاتورة صحة سليمة قبل عودتك للعمل |
Dinle, ebeveynin doğru alana park ettiğinden emin ol,... | Open Subtitles | اسمع احرص على أن يركن ألأباء عرباتهم فى فى المكان المخصص.. ليس .. |
Yanlış heykeltıraşla zaman kaybetmediğinden emin ol. | Open Subtitles | احرص على أن لا توجه الثناء للنحات الخاطئ |
Şimdi, misafirlerinin evlerine güven içinde varacağından emin ol. | Open Subtitles | الآن احرص على أن يصل ضيوفك لمنزلهم بمأمن |
- Sırtınla taşıdığından emin ol. - Dizlerindeki baskıyı azaltır. | Open Subtitles | احرص على أن ترفع بظهرك، فذلك يُساعد بتخفيف الضّغط عن رُكبتَيك. |
Hala açık, yüksek önemli bir davadan kanıt istediğine emin ol. | Open Subtitles | احرص على أن تطلب أدلّة من قضية جارية مشهورة. |
Tamam, buraya getir. Kızkardeşinin elimizde olduğunu bilmesini sağla. | Open Subtitles | حسناً، اصعد، احرص على أن يعلم أننا نمسك بأخته |
Tamam, buraya getir. Kızkardeşinin elimizde olduğunu bilmesini sağla. | Open Subtitles | حسناً، اصعد، احرص على أن يعلم أننا نمسك بأخته |
Ama zaman zaman kayıtlarda yer almanı sağla. | Open Subtitles | لكن احرص على أن تترك نفسك في المشاهد من آن لآخر |
Ona göz kulak ol, dostum, olur mu? İyi vakit geçirmesini sağla! | Open Subtitles | اعتني بها من أجلي احرص على أن تقضي ليلة سعيدة |