"احضرتُ" - Translation from Arabic to Turkish

• getirdim
• aldım

Bize üstünlük sağlayacak yeni bir oyuncak getirdim.
احضرتُ لعبة جديدة يمكنها ان تعطينا افضلية

Biberonu getirdim. Neden bir kere olsun sen doyurmuyorsun?
لقد احضرتُ قنينة الحليب لم لاتطعمة لمرة واحدة ؟

Sana birkaç broşür getirdim.
احضرتُ لكِ بعض الكراسات من البرنامج

Tatlım bir zamanlar bu bilgiyi öğrenebilmek için adam öldürürdüm fakat bu sefer memnuniyetle belirtmek isterim ki ben annene hediyesini çoktan aldım.
تعلمين يا حلوتى ، كانت هناك أوقاتٌ كنتُ لأقتل فيها لأجل مثل تلك المعلومات،، لكننى سعيدٌ لأعلان أننى بالفعلِ قد احضرتُ لأمكِ هدية..

Sana küçük bir şey aldım.
انا .. انا احضرتُ لكِ شيئاً

Ama sana yeni bir şey getirdim.
ولكنني احضرتُ لكِ شيئاً جديداً

Sana birkaç broşür getirdim, müşterilerin için.
لقد احضرتُ بعض الإعلانات من أجل زبائنك .

Tedavisinin geri kalan kısmı için Emily'yi eve getirdim.
لقد احضرتُ "إيملي" للمنزل من أجل أن تستعيد باقي عافيتها

Sana okuman için harika bir kitap getirdim. KLASİKLERİ ÖĞRENİN:
احضرتُ لكِ الكتاب المثالي لتقرأيه.

Daha çok domuz kanı getirdim.
احضرتُ لكِ مزيدا من دم الخنازير

- Çocukları getirdim. - Nasılsın, Gregorio?
احضرتُ الاطفال - كيف حالك، غريغوريو؟

Affedersin. Sana temiz havlu getirdim, Gail.
(المعذرة.لقد احضرتُ لكِ مناشف جديدة (جيل

Size bir savaş esiri getirdim.
لقد احضرتُ لك أسير حرب

Yardım getirdim.
احضرتُ المساعدة

Sadece sana küçük bir hediye getirdim.
احضرتُ لكِ هدية صغيرة

Millet, Elvis'i getirdim.
الجميع "لقد احضرتُ "الفيس

Size Solange'ı getirdim, Bay Gêrard.
احضرتُ سولانج

Yeni bir pikabım var. Robert'ten aldım.
انا احضرتُ مسجلاً جديداُ احضرته من عند (روبرت)

Sana bir şey aldım.
احضرتُ لكِ شيئاً

Bir şişe Fransız Pinot'u aldım.
احضرتُ قنينةً من الـ"بينوت" من فرنسا

Jake sana kuru etli aldım. Çünkü sana "kuru" demek hoşuma gidiyor.
جايك) احضرتُ لكَ بعض الـ(جيركي) لأنني) احب قولهُ