Ve onların bazı hikâyeleri nasıl kemiklerinden sıyırıp bir Cumartesi öğleden sonrası haber masasına gelen haber malzemesi yapacaklarını görmek istedim. | TED | و أردت أن أرى كيف سيقومون باستخدام العناصر الاساسية لبعض القصص، اذا اتتهم كمادة اخبارية على مكتب الاخبار مساء يوم سبت. |
İnanabiliyor musun, küçük bir haber kanalındaydı dört yıl kadar önce Lawrence, Kansas'ta. | Open Subtitles | أتصدق أنها كانت في محطة اخبارية صغيرة في لورنس كنساس منذ 4 سنوات |
Ama daha da önemlisi, başka türlü birden çok haber raporlarının içinde yayılacak olan, rakamların arasındaki motifleri ve bağlantıları görmeye başlıyorsunuz. | TED | ولكن الأهم من ذلك، تبدأ برؤية أنماط وارتباطات بين الأرقام والتي كانت ستكون متناثرة عبر تقارير اخبارية متعددة. |
Eğer kardeşim bir zarar görecek olursa, bu dosyaların kopyalarını ülkedeki tüm haber birimlerine yollanacaktır. | Open Subtitles | , أنت تدرك لو أن أخي تأذى نسخ من هذه الملفات ستكون في طيقها إلى كل منظمة اخبارية في البلاد |
Eğer o olmasaydı sıradan bir haber kanalında, sıradan bir muhabir olacaktım. | Open Subtitles | إذا لم يعرف نفسه من ؟ كان هوايتي ان اكون مراسل عادي في قناة اخبارية عادية |
Yemek kanalında haber programı yayınlamıyorlar. | Open Subtitles | ليس لدى شبكات الطعام فقرات اخبارية |
Orta Doğu kaynaklı güzel bir haber yakalama derdindeyiz. | Open Subtitles | مطاردة قصة اخبارية جيده في الشرق الاوسط . |
Bu hikâye, sonrasında haber kategorisinde yılın haber fotoğrafı adayı oldu. | Open Subtitles | وتم اعتبار صوري... كأفضل صور اخبارية ذاك العام |
Lezizdi çünkü haber değeri olma potansiyeli vardı. Mike ve ben arkadaşız. | Open Subtitles | كان كذلك لإحتمالية انه ذو قيمة اخبارية |
Üç tane sahte haber filmi. | Open Subtitles | ثلاثة منهم من أفلام اخبارية مزورة |
- Büyük haber yok mu? | Open Subtitles | أنحن بصدد قصة اخبارية عظيمة؟ |
Üç gün sonra polis bir Sırp suikast timinin çiftin peşinde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | بعد ثلاثة أيام وصلتنا اخبارية بأن فرقة إعدام صربية كانت تسعى لقتل الزوجين |