Seni idare etmemi söylemiştin. Bende ona mücevher alacağını söyledim. | Open Subtitles | اخبرتني بأن اغطي عليك فقلت أنك ذهبت لشراء مجوهرات |
Sana dikkat etmemi söylemiştin ve tuhaf bir şey yaparsan insanları tehlikeye sokacak herhangi bir şeyi seni durdurmam için gerekli olan şeyi yapmalıydım. | Open Subtitles | انت اخبرتني بأن اراقبك واذا قمت بأي شيء غريب اي شيء يعرّض حياة الناس للخطر |
- Ne? Bak... Tatlım, çekmecede silah olduğunu söylemiştin, unuttun mu? | Open Subtitles | عزيزي ، لقد اخبرتني بأن المسدس في القارورة ، اتذكر ؟ |
Bunun geçici olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | اخبرتني بأن عملك الجزئي كان للضرورة |
Bana daha önce, Carrie'nin korumaya ihtiyacı olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | انت اخبرتني بأن كاري تحتاج على الحماية |