Benim masum olduğumu söyledi. Masum olduğumu bildiğini söyledi ama hala eve gidemiyorum. | Open Subtitles | لقد اخبرني بأنه يعلم بأنني بريء و لكن مازلت لا استطيع الذهاب للوطن |
Aramızda daha fazla cinsel münasebet olamayacağından bana kendisi söyledi. | Open Subtitles | لانه اخبرني بأنه لن يكون بيننا علاقه جنسيه بعد الان |
Bana soyduğu bankaların sayısını hatırlamadığını söyledi. | Open Subtitles | اخبرني بأنه لا يتذكر عدد البنوك التي سرقها |
Bana bir daha asla kardeşime zarar vermeyeceğini söyle. | Open Subtitles | اخبرني بأنه مستحيل ان يؤذي اختي مرة اخرى |
Lütfen bana Cody'nin yanlış anladığını söyle. | Open Subtitles | ارجوك اخبرني بأنه محتار فقط |
Fedailerinden biri, kulübü için kız seçtiğini söyledi. | Open Subtitles | احد رجاله اخبرني بأنه يقوم باختبار احدى الفتيات للعمل بناديه |
Seni öptüm. Çünkü Dean bana, sana evlenme teklif edeceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد فعلتها لأن ديين اخبرني بأنه يريد ان يتزوجك |
Ardından beni öldüreceğini söyledi ve adamları bir hayvanmışım gibi beni buraya attılar. | Open Subtitles | ومن ثم اخبرني بأنه سيقتلني, ورجالة رموني الى هنا وكأنني حيوان. |
Bana borçlu olduğu paranın yanında olmadığını söyledi ben de yarın yine geleceğimi söyledim. | Open Subtitles | لقد اخبرني بأنه لايملك النقود التي يدين بها لنا لذا لذا أخبرته بأنني سأرجع اليوم التالي ولكنه |
Bana aşık olduğunu söyledi. | Open Subtitles | اخبرني بأنه فعلاً يحبني |
Nathan bana fikrini değiştirdiğini söyledi. | Open Subtitles | نايثن اخبرني بأنه غير رأيه |
Yeni öğretmen olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد اخبرني بأنه معلم جديد |
Benim çocuk yapabileceğimizi söyledi. | Open Subtitles | اخبرني بأنه يمكننا فعلها |
Onun için çok küçük olduğunu söyle. | Open Subtitles | اخبرني بأنه صغير عليها |