"اختارت" - Translation from Arabic to Turkish

    • seçti
        
    • seçmiş
        
    • seçtiğini
        
    • tercih
        
    • seçiyor
        
    • seçtiği
        
    • seçen
        
    • seçimini
        
    • seçerse
        
    • seçim
        
    • seçer
        
    • kendi
        
    • seçmesi
        
    • seçmişti
        
    • kararını
        
    Komite en çok insana en çok faydayı getirecek yeri seçti. Open Subtitles اختارت اللجنة الموقع الذي سيجلب أعلى فائدة لأكبر عدد من الناس
    Komite en fazla insana en fazla faydayı getirecek yeri seçti. Open Subtitles اختارت اللجنة الموقع الذي سيأتي بأكبر فائدة لأكبر عدد من الناس
    Fakat o anda, o ikinci seçeneği seçti. TED ولكن في هذا الموقف، اختارت الخيار الثاني.
    Nedeni belki kendisidir, belki sizsinizdir ama anneniz kendisini mahkemeden uzak tutmayı seçmiş. Open Subtitles لسبب ما لايعرفه سوى هي وربما انت امك اختارت لنفسها عدم المجيء للمحكمه
    Kurbanlarını doğumgünlerine göre seçtiğini mi düşünüyorsun? Open Subtitles هل تقول أنها اختارت ضحاياها بناءاً على توايخ ميلادهم؟
    Varsayımlar ile yüzleşmeyi ve varlığımı onaylamayı seçti. TED اختارت أن تهاجم الاستنتاجات وتثبت وجودي.
    Birkaç yıl önce, Harvard İş Okulu o yılın en iyi iş modelini seçti. TED قبل بضع سنوات، اختارت كلية الأعمال في هارفرد أفضل نموذج أعمال لتلك السنة.
    Sisteme bağış yaptık, ve sistem sizin çalışmanızı seçti." TED نحن تبرعنا للمنظومة والمنظومة اختارت دراستك
    Ve bununla yüzleşmemek için sakin ve düzenli bir hayatı seçti. Open Subtitles لذلك اختارت الحياة الهادئة المنظمة بدلاً من مواجهة تلك المسؤولية
    Koro yeni bir şef seçti, Rahibe Mary Clarence. Open Subtitles الفرقة التي اخبرتكم عنها اختارت قائدة جديدة للفرقة الأخت ماري كلارينس.
    Bana geri gelmek için senin anneni seçti, senin anlayacağını sanmam. Open Subtitles هي اختارت امك طريقاً للعودة لكن انا اجزم انك لن تفهم هذا لكن هذا حقيقي
    Çocuk isimlerinden söz ediyoruz. Rianne da seçti mi? Open Subtitles نحن نناقش اسامي الاطفال هل ريان اختارت واحد ؟
    Gelin... beyefendiyi seçti. Open Subtitles سيداتي وسادتي.. العروس المقبلة قد اختارت سيدي.
    Ateş Ulusu ve tüm klan Hashirama'yı seçti. Open Subtitles مدينة النار وكل العشائر الأخرى اختارت هاشيراما
    Canavarlık ve eşitlik ölçütünü belirleyen sisteme hizmet etmeyi seçmiş. Open Subtitles لقد اختارت ان تخدم النظام الذي يخلط بين الوحوش والعدالة
    Saat Kulesi'nden birini Efendi olarak seçtiğini söylüyor. Open Subtitles كُتب فيه أن الكأس اختارت سيدًا من القيادة العليا لمجلس السحرة، أي برجَ الساعة
    Chesapeake Körfezi'ndeki global uyarıların etkileri hakkında bir proje tercih etti. Open Subtitles لقد اختارت مشروع عن تأثير ظاهرة الاحتباس الحراري في خليج تشيسابيك
    Şanslıyız, silah yerine kaplumbağaları seçiyor. Open Subtitles حمداً لله أنها اختارت السلاحف عوضاً عن المسدّس
    Karşılaştığı şiddet dolu durumda Lindsey'nin duygusal tepkisi ve seçtiği sözcükler, bize şunu düşündürüyor... Open Subtitles الكلمات التي اختارت ان تقولها في موقف عنيف بقدر التي واجهته يشير بقوة
    Grimsi maviyi seçen son gelinimin evliliği 12 gün sürmüştü! Open Subtitles آخر عروس اختارت نفس اللون وفسخ زواجها بعد 12 يوم.
    Benim kızım yok. O seçimini yaptı. Open Subtitles ليس لدي بنت هي التي اختارت ذلك
    Evet, ama ya burada kalmamayı seçerse? Open Subtitles هنا . نعم, لكن ماذا لو اختارت أن لا تبقى؟
    İnanıyorum ki, burada olmakla, bir düzine insanı kurtarmak arasında, seçim yapması gerekseydi, insanları kurtarmayı seçerdi. Open Subtitles يجعلني أصدق أن لو لديها الخيار بين حالها الآن وبينانقاذأشخاصآخرين, لكانت اختارت انقاذ أشخاص أخرين
    Bak bu gibi ana kız kavgalarında kız sevgilisini seçer. Open Subtitles النظر، وأكثر من ذلك أم تحارب ابنة على الذين اختارت
    Lauran'ın neden onları bu şekilde yürüyüşe götürdüğünü anlamadım ve bunun çocukların kendi tercihleri olmadığını varsaydım. TED لم أفهم لماذا اختارت لورين أن تجعلهم يشاركون بهذه المسيرة، وافترضت أنه لم يكن خيارهم.
    Ya ayinden sonra ölene kadar acı çekmeyi seçmesi böylece daha sihirli bir dünyaya inanmamızı sağlamak istemesi? Open Subtitles وأنها بعد الطقس اختارت أن تستمر للنهاية لذا، حتى نؤمن بعوالم الخيال
    Duvar kâğıdını değiştirmeyi düşünüyorum ama bu kâğıdı annen senin yaşındayken seçmişti. Open Subtitles لقد بقيتُ أفكّر بأنه يجب علي تغيير ورق الحائط. لكن والدتكِ قد اختارت هذا عندما كانت بمثل عمركِ تقريباً.
    Hasta seçenekleri biliyordu ve kararını verdi, nokta. Open Subtitles المريضة عرضت عليها الأمور و اختارت ما تريد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more