| İnsanların kalplerini sökmeye başladığında çoktan ölen insanların cesetlerinin altında saklandım. | Open Subtitles | عندما بدأتْ باقتلاع قلوبهم اختبأتُ تحت جثث الموتى |
| Ben senin dolabında saklandım. Sen neden benimkinde saklanamıyorsun? | Open Subtitles | لقد اختبأتُ في خزانتك، فلمَ لا تختبئ في خزانتي؟ |
| Görülmeme umuduyla, insanların arasında saklandım. Ama bir gün geldi bacaklarım çıktı. | Open Subtitles | "اختبأتُ بين البشر آملاً ألاّ أُرى، ولكن في مرحلة ما، نمت لي ساقان" |
| Yatağın altına gizlendim ve çıkmamaya karar verdim. | Open Subtitles | اختبأتُ أسفل السرير مصممة على عدم الخروج |
| Ben de gizlendim. | Open Subtitles | لذا اختبأتُ. |
| Geldiklerini duydum ve Kate olduğunu düşünmüştüm böylece kompartımana saklandım. Elizabeth ile gelen kimdi? | Open Subtitles | ،(سمعتهم قادمين، وتوقعتُ أنّها كانت (كايت لذا اختبأتُ في مقصورة الطيران |
| Karının geldiğini duyunca saklandım. | Open Subtitles | عندما سمعتُ زوجتِك، اختبأتُ |
| Tezgahın altına saklandım. | Open Subtitles | اختبأتُ تحت الطاولة. |
| saklandım. | Open Subtitles | اختبأتُ |