"اختلافا" - Translation from Arabic to Turkish

    • farklı
        
    • fark
        
    • arasında
        
    ve büyük liderler büyümek ve gelişmek için farklı olarak ne yapıyor? TED وما هي الأشياء المختلفة اختلافا واضحا التي يقوم بها القادة العظماء لكي يزدهروا وينموا ؟
    Görünüşe göre, bence bu şey doğası gereği önceden düşündüğümüz herşeyden çok farklı düşünce. TED أعتقد من الواضح بأنه يختلف اختلافا كليا عن أي شيء فكرنا به من قبل، خاصة طبيعتها
    Eğer çok farklı bir boğa istiyorsan, elde etmek için biraz zahmet çekmen gerek. Open Subtitles الان, اذا كان لديك الجهد لتحصل عليه, فسيكون اختلافا كبيرا. الا ترى؟
    Temel fark şuydu: transistör sadece uzmanlar içindi. TED لكن هناك اختلافا رئيسيا: الترانزستور كان للخبراء فقط.
    Zayıf bir ihtimal, fark yaratabilir ve çünkü kaybedecek hiçbir şeyim yok. Open Subtitles الاحتمال البعيد الذي يمكن ان يحدث اختلافا و لانني ليس لدي ما اخسره
    Ama onların etrafında yaşayan kabileler arasında ufak farklılıklar gördük. Open Subtitles لكننا لاحظنا اختلافا قليلا بالقبائل التي عاشوا بينها
    İkimizin yetiştirilme tarzları farklı. Open Subtitles كلا منا لديه اختلافا واضحا بالأساليب الأبوية
    I-ıh. Tarih kitaplarında anlatılanlar birazcık daha farklı. Open Subtitles اه,اه.النسخة المسجلة في كتب التاريخ تختلف اختلافا طفيفا.
    Gittikleri yer Cennet Dağları'nın bereketli otlaklarından çok daha farklı olabilir. Open Subtitles لا يمكن أن يكون مقصدهم اكثر اختلافا المراعي المعشبة من الجبال السماوية '
    Her gece, Suriye'nin her yerinde duyduğum bir hikâyeyi farklı şekilde anlatır. Open Subtitles كل ليلة اسمعه يتلو اختلافا حول نفس القصة لقد سمعتها في أنحاء سورية كلها
    Toplum bugün çok farklı ve kültürümüz bugün radikal biçimde farklı. Open Subtitles المجتمع مختلف تماما الآن وحضارتنا مختلفة اختلافا جذريا الآن
    Tabi eğer penceresinin önünden uçan Pterodactyl'i görmüş olsa hikâyemiz tamamen farklı olurdu. Open Subtitles وإلا كان قد شهد الزاحف المجنح يطير من نافذة منزله وكانت قصتنا اختلفت اختلافا جذريا
    İmzası aynı fakat kurban seçimi bundan daha farklı olamazdı herhalde. Open Subtitles هذا التوقيع هو نفسه لكن اختياره للضحايا لا يمكن ان يكون اكثر اختلافا
    Bu iki kız birbirinden daha farklı olamazdı. Open Subtitles الان,هاتان الفتاتان لا يمكن ان تكونا أكثر اختلافا
    Bu sefer daha farklı olacağını düşündüren ne? Open Subtitles ما الذي يجعلك تعتقدين انه سيكون هناك اختلافا هذه المره؟
    Eğer iki görüntü arasında fark çıkarsa, o zaman güneşin yer çekim alanının yıldızın konumunu kaydırdığını anlayacağız ve yeni bir yerçekimi kuramımız olacak. Open Subtitles و لو وجدنا اختلافا بين الصورتين فان جاذبية الشمس غيرت موقع النجوم يصبح عندنا قانونا جديدا للجاذبية
    Bir gün... diş ipiyle dişimi temizlemekten hayatımın tadını çıkartamadığımı fark ettim. Open Subtitles حسنا, في أحد الأيام أدركت أن أقضي الكثير من الوقت بتنظيف اسناني لقد أضعت وقتي أريد أن أصنع اختلافا
    Erkeklerle kadınlar arasında bir fark mı var diyorsun yani? Open Subtitles أتعنين ان هناك اختلافا بين الرجالِ والنِساء
    Ve büyük ölçüde olgunluk ve amaç açısından farklılık gösterseler de, içine daldığımızda, aslında üç açık sisteme bölünmüş şekilde düzenlenebileceklerini fark ettik. TED وعلى الرغم من أنها تختلف اختلافا كبيرا من حيث النضج في الحجم والغرض، وعندما غصنا في تفاصيلها، وأدركنا أنه يمكن فعلا أن ننقسم إلى ثلاثة أنظمة واضحة.
    Arada büyük fark var. Open Subtitles فهذا يشكل اختلافا كبيرا بينهما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more