"اختى" - Translation from Arabic to Turkish

• kardeşim
• kardeşimin
• abla
• kardeşimi
• Ablam
• kardeşime
• Kızkardeşim
• Noona
• kardeş
• kardeşimle
• kardeşimdi
• Kızkardeşimin
• Kız kardeşimden

kardeşim teröristlere çalışan biriyle evleniyorken normal davranmamı mı bekliyorsun?
اختى ستتجوز من شخص ارهابي وتطلب منى ان ابدو طبيعية

Jonathan kız kardeşim Lucy'yle evlenecekti.
لابد انك عرفت ان جونسون كان سيتزوج اختى لوسى

Görüyorsun, bu genç bayan da aynen kardeşimin kızı gibi düşünüyor.
أترى , تلك السيده الصغيره تقول بالضبط ما تقوله ابنه اختى

abla, lütfen bana bir iyilik yap.
اختى .. رجاء اسدى لى هذا المعروف

Bilmiyorum. Belki de sadece küçük kardeşimi yitirmek zor geliyor.
لا اعلم ، ربنا بسبب الوقت العصيب الذى سأترك به اختى الصغيرة

Nedimem olduğun için, düğüne yardım ettiğin için, Ablam olduğun için.
لكونك جارية الشرف ومساعدتى في زفافى لكونك اختى الكبرى

Babamın anneme koyduğunu, annemin abime, abimin kız kardeşime, ve kız kardeşimin babama koyduğunu gördüm.
لقد رأيت أبى يضرب أمى أمى تضرب أخى أخى يضرب أختى ,اختى تسب أبى

Kızkardeşim arkadaki yatak odasında öldü ve o öyleydi, pis bir sır.
اختى ماتت فى غرفة النوم الخلفي و هذا ما كانت عليه سر

Kız kardeşim Toby, 1 yıl boyunca hafif bir astım hastalığı geçirmişti de.
تبدو وكأنها تنفس حالة ربو اختى توبى كانت تعانى من حالة معتدلة من الربو منذ عام

Ve son olarak, kız kardeşim, Cora Lansquenet'e, 30 yıl yurtdışında yaşayıp beni rahatsız etmediği için, şükranlarımla.
وأخيرا, اختى, كورا لانسكنيه, الناكرة للعرفان و الأمتنان وذلك لبقائها خارج البلاد لأكثر من 30 عاما دون ان تعبأ بى

Bir sözlükle yıkıldım ve kardeşim bir Brooklyn Yahudisi olmuş.
لقد تم قذفي بقاموس و اكتشفت ان اختى اصبحت يهودية من بروكلين

Kız kardeşim çocukların masasını yan odada hazırlamasına rağmen, ben boğaz ağrısına yakalanırım.
اختى تضع طاولة للاطفال فى الحجرة المجاورة ولا ازال اصاب بالتهاب الحنجرة

Kız kardeşim erken yaşta evlendi ve Rum çocuk doğurma makinesine döndü.
هيا يا اطفال، ادخلوا تزوجت اختى و هى ضغيرة و اصبحت ماكينة انتاج اطفال يونانيين

Ev annemde kalacak. Babam kardeşimin hasırla döşediği dairede oturacak.
هيا ستأخذ البيت وهوا فى شقه ستزينها اختى بورق الحائط

Haftanın kalanını Barking'deki kız kardeşimin yanında geçireceğim.
الذى اقترح ان اقضى باقى الاسبوع الجازة مع اختى فى باركينج.

abla, bebeğim var.
لدى طفل يا اختى

Hesabı sen yap, hanım abla.
لقد وقعت فى خطأ يا اختى

Oh, oh, Gina, sana şeyi söylemek istiyordum, ödül törenine bir davetli götürme hakkım var ve ben de kız kardeşimi götürmeyi düşünüyordum.
جينا لقد نسيت ان اخبرك يجب ان اخذ معى ضيف الى حفل توزيع الجوائز وسوف يكون رائعا اذا اخذت اختى معى

Evet, dün gece şöyle düşünüyordum, lise sallanıyordu... fakat şimdi onu kardeşime bırakma vakti.
نعم، أَعْني، ليلة أمس كيندا جعلتنى افكر تَعْرفُوا، رقص مدرسة لكن لقد حان وقت تَرْكه إلى اختى

Kızkardeşim Sampson Cole mağazasında çalışıyor..
ان اختى تعمل فى مخازن شركة سامبسون و كولى

Noona, TV kalsın, olur mu?
اختى ،دعينا على الاقل نحتفظ بالتلفاز، حسنا

Artık kardeş olmadığımıza inanamıyorum.
لا اصدق انك لن تصبحى اختى بعد الان.

Kız kardeşimle ilgili acil bir durumdu. Permayı kendi yapmak istemiş ama kafasına yapış...
... لقد كانت اختى فقد كانت تحاول عمل تسريحة بنفسها و يبدو ان

O kardeşimdi. Ona en yakın bendim.
انها اختى ولم يكن هناك احد اقرب اليها منى

- Aynen. Kızkardeşimin desteğine ihtiyacımız var.
كل ما كان ينقصنا هو ان تقنعنا اختى بأخذ طفلتها هذا هو السبب فيما نحن فية

Kız kardeşimden de uzak dur yoksa seni kovdururum.
أبتعد عن اختى والا سأتسبب فى طردك