| James Fields aldı onu ve geriye vermedi. | Open Subtitles | الى قلبك جيمس فيلد اخذها من يدي ولن يعيدها الي. |
| Geçen altıncı sezon çiçek onu aldı. | Open Subtitles | ان مرض الجدري انتهى، بعد ان اخذها باخر الموسم للمرض |
| - Bombası eksik olan sensin. - Herhangi biri almış olabilir. | Open Subtitles | انت الوحيد الذى اضاع قنبلته اى شخص يمكنه اخذها |
| Oh, evet, alıyorum. Sözlü bir anlaşmamız vardı. | Open Subtitles | بلى سوف اخذها لقد كان بيننا اتفاقيه شفهيه |
| "yanına aldığı mücevherlerden olan Stuart safiri... | Open Subtitles | التى اخذها جيمس الثانى معه عند هروبه الى فرنسا |
| Tam tersi bunu çok ciddiye alırım. | Open Subtitles | على العكس من ذلك أنا اخذها على محمل الجد |
| Bizim kurban da uyuşturucu alışverişi yapılan bir yerden kaçırılmış. | Open Subtitles | اذا تلك الضحية هنا تم اخذها من موقع لشراء المخدرات |
| Monica'yı Hope'u hatırlattığı için kaçırmadı, onu yeniden yaratmak için kaçırdı. | Open Subtitles | لم يأخذ مونيكا لتذكره بهوب اخذها ليعيد انجابها |
| Cale onu hastaneye götürdü ama ben oraya gittiğimde gitmişti. | Open Subtitles | تايلور اخذها للمستشفى ولكن حالما وصلت هنا كانت قد ذهبت |
| Kabul edersen, 1400 sterlinin tümünü hemen alabilir ve beklemeden Warlegganlara götürebilirsin. | Open Subtitles | ال1400بالكامل ستكون بطريقها و يمكنك اخذها لآل وارليجان هذه الساعة. |
| Babanın silahı... sanırım eve götürmek istersin. | Open Subtitles | هذه بندقية والدك ، اتوقع بأنك تودين اخذها معك للبيت |
| James Fields aldı onu ve geriye vermedi. | Open Subtitles | جيمس فيلد اخذها من يدي ولن يعيدها الي. |
| Rosy çöpçünün dairesindeydi, ve adam onu aldı! | Open Subtitles | روسي كانت بشقه عامل النظافه و لقد اخذها |
| Merak ediyorum kayak için ona ne aldı. | Open Subtitles | لقد كنت اتساءل عن سبب اخذها للتزلج |
| Walker çiftliğindeydi. Onu aldı, Hank. | Open Subtitles | كانت عند مزرة الووكر, لقد اخذها يا هانك |
| Adam birinciyi ve onuncuyu almış tutup yere dökmüş. | Open Subtitles | فقام الرجل بأخذ الكوب الأول والعاشر اخذها وقام بسكبها على الأرض |
| Tampa'dan almış Georgia'a kadar bütün yolu arabayla gelmişler. | Open Subtitles | اخذها من تامبا وقاد كل الطريق الى جورجيا |
| O haplardan her gün bir tane alıyorum, ve asla biri ile sevişemiyorum. | Open Subtitles | اني اخذها قبل كل موعد ولكن لا يمكنني عمل علاقه |
| Yanıma alıyorum, ölçüler halinde, bu sadece bir ağız dolusu. | Open Subtitles | اخذها معي , اخرجها بلطف , وآخذ رشفة صغيرة |
| Senin yaşlı küflü teyze öpücüğün onun aldığı en iyi öpücüktü. | Open Subtitles | فعلا؟ حسنا, قبلة ابن العم هذي كانت افضل قبله اخذها هذا الفتى. |
| Bu işi ya alırım ya da bırakırım. | Open Subtitles | هذه الوظيفة ، يمكنني أن اخذها أو أتركها |
| Şu Yunanlı kızın Harold Latimer adlı genç ingiliz tarafından kaçırılmış olduğu gayet açık. | Open Subtitles | انى ارى ان هذه الفتاة اليونانية تم اخذها بواسطة السيد الانجليزى المسمى هارولد لاتيمير |
| Biri onu kaçırdı. - Bu tamamen bir varsayım. | Open Subtitles | لقد اخذها شخص ما هذه مجرد افتراض |
| O yüzden Marshall ev hasreti çektiği zamanlarda gittiği mekanına Robin'i götürdü. | Open Subtitles | لذا مارشال اخذها للمنطقة التي يقصدها عندما يشعر بالحنين الى الوطن |
| Şimdi alabilir miyim? | Open Subtitles | هل استطيع ان اخذها الان؟ |
| Eve götürmek istiyorum, ama hemşire izin vermedi. | Open Subtitles | . أريد أن اخذها للمنزل معى . والممرضة قالت انه لا يمكن ذلك |
| Onu Drexel'a, gerçekten yardım görebileceği bir yere götürüyorum. | Open Subtitles | سوف اخذها لمستشفى الجامعة, دريكسل, مكان يساعدو فيه الاشخاص. |
| Sonra onu Seattle'a götüreceğim. | Open Subtitles | من شان اروح واجي للمستشفى بعد فتره راح اخذها لسياتل |