| Kıllarımı sana sadece 10 dolara satacağım." Ve bu salak gerizekalı onları aldı! | Open Subtitles | وذلك الغبي الاحمق اخذهم |
| onları aldı! | Open Subtitles | لقد اخذهم |
| Biri onları aldı. | Open Subtitles | احد ما اخذهم |
| Onları şu tarafa, subay salonunun oraya doğru götürdü. | Open Subtitles | و اخذهم الى ذلك الطريق، الى غرفة الاستراحة. |
| - Ama işi bitirmek için ikisini de 63 kilometre uzaktaki Los Angeles'a götürdü. | Open Subtitles | حسنا ولكن اخذهم 39 ميلا كل هذه المسافه إلى "لوس انجلوس" لينهي عمله |
| Anne, buraya geleceğini bilmiyordum ve kızlarımı da götürmem gerekiyor, o yüzden... | Open Subtitles | امي ، لم اعلم بقدومك ويجب ان اخذهم ، لذا |
| Mesela yarılan dudağı dikerim şekil bozukluklarını düzeltirim ama Hawaii'ye götürmem. | Open Subtitles | او علاجهم من عاهات معينة, لكن لا اخذهم معي الى جزيرة هاواي |
| Biri St. Andrew Hastanesi'ne mi götürdü onları? - Evet. | Open Subtitles | شخص ما اخذهم الى المشفى ? |
| D'Haranlar onları götürdü. | Open Subtitles | اخذهم "الدهارن". |
| Peki, nereye götürdü çocukları? | Open Subtitles | اين اخذهم ؟ |
| Anlaşmayı yapmak için onları yemeğe benim götürmem gerekiyor. | Open Subtitles | فكرت ان اخذهم للعشاء و انهى الاتفاق |
| Kızları, annelerine götürmem gerekiyor. | Open Subtitles | اسمعي ، يجب أن اخذهم الى امهم |