"اخرب" - Translation from Arabic to Turkish

• mahvetmek
• bozmak

Çünkü senden hoşlandım ve bunu da seksle mahvetmek istemiyorum.
لانك تعجبني, ولا اريد ان اخرب العلاقه, بممارسة الجنس

Partinizi mahvetmek istemem, ama M-4'lü 5 adam buraya yetmez.
لا اريد ان اخرب حفلتكم ، يا رجال لكن خمسة رجال مع بنادق لا يكفي

Sürprizi mahvetmek istemem ama hepsini mahkemede öğrenirsin.
-اكره ان اخرب المفاجئه, كل ذلك سيظهر في محاكمتك

Büyünüzü bozmak istemedim ama, birilerinin bu konuda aklıselim şeyler söyleyeceğini düşündüm.
حسناً لم أكن اريد ان اخرب فرحتك لكن ظننت ان احدا سيفعل

Kimsenin kamuflajını bozmak veyahut bu soruşturmayı gözardı etmek istemiyorum ama Arthur'un görevlerindeki kişisel sebeplerden ötürü...
انا لا اريد ان اكشف غطاء احد او اخرب هذا التحقيق لكن اود ان استبعد اي امكانية

Aile yolculuğumuzu mahvetmek istemezdim.
لم اقصد أن اخرب الرحلة العائلية

Bir şey demek istemedim çünkü şu güzelim zamanı mahvetmek istemedim ama şunu diyeyim:
أنا لم أريد أن أقول أي شيء , لأنني لا أريد أن اخرب النزهه ,

O ilişkiyi de mahvetmek istemiyorum.
لا اريد ان اخرب هذه العلاقة ايضا

- Ben de bunu mahvetmek istemiyorum.
انا لا اريد ان اخرب علاقتنا العملية

Eğleniyorum. Bunu bozmak istemiyorum.
أنا مستمتعة ولا أريد أن اخرب ذلك

Düğüne çağırarak arkadaşlığımı bozmak, onu beklenti içine sokmak istemem.
لا أريد أن... لا أريد أن اخرب ذلك، اطلب منها القدوم إلى الزفاف، اجعلها تصدق...

Sadece sürprizi bozmak istemiyorum.
لا اريد فقط ان اخرب المفاجأة