Dediğim gibi, eski karım boşanmanın da sahte olduğunu iddia etti. | Open Subtitles | فكما قلت ، ادعت زوجتى السابقة أن الطلاق كان احتيالاً أيضاً |
Baumfree, Tanrının sesinin duyduğunu ve ona Kingston'ı terk edip kutsal mesajını başkalarıyla paylaşmasını söylediğini iddia etti. | TED | ادعت بومفري سماعها صوت الرب، وأنه أمرها بترك كينجستون ومشاركة رسالتها المقدسة مع الآخرين. |
Karım silahı çekip benim ateş ettiğimi iddia ediyor. | Open Subtitles | ادعت زوجتي أني سحبت البندقية واطلقت عليها |
Bir keresinde bende okulda bir gün geçirdim fakat öğretmen derse konsantre olmadığımı iddia etti. | Open Subtitles | اتعرف , لقد امضيت يوما في المدرسة ذات مرة ولكن المدرسة ادعت بأني لا استطيع التركيز |
Tek gecelik iliski yasadigimizi iddia eden, MySpace'deki o kadinla irtibata gectim. | Open Subtitles | لذا تواصلت مع تلك المرأة في ماي سبيس التي ادعت انه بيننا علاقة يوم واحد |
Kızın biri bu barda tecavüze uğradığını iddia ediyordu. | Open Subtitles | كان ثلاثاء المرفع واحدى الفتيات ادعت انها اغتصبت |
Sorun şu ki, onu hiç tanımadığını iddia ediyor. | Open Subtitles | المشكلة هي انها ادعت انها لم تعرفه ابداً |
Nelly Yuki Yale'e erken kabul edildiğini iddia ediyor. | Open Subtitles | ها أنتي نيلي يوكي ادعت انها قبلت في يال مبكرا |
Satine Mandalore'un savaşta tarafsız kalmayı iddia ettiği sırada, başkentte gerçekleştirilen bir saldırı Obi-Wan Kenobi'nin, terörist bir örgüt olan Ölüm Gözcüsünü keşfetmesine yol açtı. | Open Subtitles | بينما ساتين ادعت ان نوايا الماندلوراين كانت ان تبقي حيادية خلال |
Bir keresinde bir spor salonu kontratını iptal ettirebilmek için eşinin boğulduğunu iddia eden birine göre bize çok tepeden bakıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ متكبرة جداً بالنسبة لامرأة ادعت يوماً أن زوجها غرق لتلغي اشتراكها بصالة التمارين |
Görünen o ki, 18 yıl önce şüphelimiz, Devrimci Savaşı aktörlerinden birinin ona tecavüz ettiğini iddia etmiş. | Open Subtitles | حسناً، يبدو أنه منذ 18 عاماً مضت ادعت المشتبه بها أنه قد تم اغتصابها من قِبل أحد ممثلي حرب الاستعمار |
15 yaşında bakire olduğunu iddia eden bir kız varmış. | Open Subtitles | مثل هذا 15 سنة فتاة تبلغ من العمر ادعت ، وقال أنها كانت عذراء كان |
Evet, evde online satranç oynadığını iddia ediyor. | Open Subtitles | نعم، لقد ادعت أنها كانت في المنزل تلعب الشطرنج على الانترنت |
Tanıklar gizemli kadınımızın bunun içinden geçtiğini iddia ediyor. | Open Subtitles | الشاهدة ادعت ان المرأءة الغامضة مرت مباشرة من خلالها |
SVR'ın Amerika'da ciddi bir altyapının parçalarını yok etme planları olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | ادعت أنّ جهاز الاستخبارات الخارجية الروسية يخطّط لعملية لتدمير موقع |
Katherine orta sınıf karşıtı görüşlerin hatta ideolojilerin olduğunu iddia etti. | Open Subtitles | ادعت "كاترين" أن لديك تحفظات على الطبقة المتوسطة |
Bu iddia olayda tek bir fail olduğu, bu failin de Daniel Holden olduğu yönündedir. | Open Subtitles | تنازع عليه البعض , أو أن لٌفق ليكون الجاني الوحيد دانيال هولدن كما ادعت الولاية . |
Paul, polis makasın üstünde parmak izin olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | "بول"، لقد ادعت الشرطة أنهم عثروا على بصمات أصابعك على مقص تزيين. |
Benim kardeşim olduğunu iddia eden bir bayanla tanıştım. | Open Subtitles | و قابلت امرأة ادعت انها اختي |
Saddam Hüseyin'in dikta rejimi işgalin, Kuveyt hükümetini deviren ihtilalcilerin isteğiyle gerçekleştiğini iddia etti. | Open Subtitles | ادعت حكومة الديكتاتور (صدام حسين) أنها قد دخلت بناء على دعوة الثوار الذين أطاحوا بحكومة الكويت |
Önce dalağı yırtıImış numarası yaptı, sonra da ölü numarası. | Open Subtitles | ! لقد ادعت ان طحالها يتمزق ثم ادعت انها نموت |