"اذا فقد" - Translation from Arabic to Turkish

• Yani
• Demek

Yani, Mickey Mantle'ı beyzbol maçına alır mıydın?
اذا فقد اصطحبت معك ميكى مانتل الى مبارة كرة القاعدة

- Yani doğruca bir çatlaktan düştüm ve şimdi hiç doğmamış mı oldum?
اذا فقد سقطت عبر شق لأكون غير مولودٍ أصلا

- Yani kurbandan önce birşeye çarpmış.
اذا فقد اصطدمت بشي قبل أن تدخل جسد الضحية

Tamam, Demek ki Woodford'ın gizli mekânına dinleme cihazı yerleştirdim çeteye katılmadan önce.
اذا , فقد وضعت جهاز تنسط في مخبأ سري قبل ان اصبح عضواً

Demek birini gözden kaçırdınız. Sayımın kızımı bulmakla ne ilgisi var?
اذا فقد اغفلت واحدة.ما علاقة هذا بمسألة البحث عنها الآن؟

Demek 24 yaşında eknomik yönden bağımsız olmaya karar verdin.
اذا فقد قررتي ان تصبحي مستقله ماديا في عمر ال24 ؟

Bu da hızlı hareket ettiğini gösterir, Yani koşuyor.
مما يعنى انه كان يتحرك مسرعا اذا فقد كان يجرى

Yani burada vuruldu, içgüdüsel olarak yarasına uzandı ve düşüşünü hafifletmek için piyanoya tutundu.
اذا فقد تم اطلاق النار عليه هنا مد يده لجرحه بشكل غريزى ثم حاول الامساك بالبيانو ليمنع سقوطه

Yani insanların babalarını öldürüp kardeşlerini mi kaçırdın?
ولكن نعم اذا فقد قتلت آباء الناس؟ واخذت اخوتهم؟

Yani, parmak burada kol öbür tarafta, kafasını başka yerde bulursun, sonra vücut parçalarından yapboz...
أنت تعلم,اصبع هنا,ذراع هناك اذا حصلت على الرأس,اذا فقد حصلت لنفسكعلى لغز من اللحم

Yani bir kahvaltı gevreğinin içinden 25 sayfalık ulusal güvenlik stratejisi mi çıkardın?
اذا فقد حصلتى على مخطط للأمن القومى مكون من 25 صفحه من داخل علبه حبوب الافطار؟

Yani, onları size gösterdi, değil mi?
اذا فقد أراك أياهم، أليس كذلك؟

Bu soğukta çıkıp gitti Yani ha?
اذا فقد خرجت في هذا الجو البارد ؟

Yani buzula savaş mı ilan ettiniz?
اذا فقد أعلنتم الحرب على الجليد ؟

Yani ona zarar vereceklerini biliyordun.
اذا فقد علمتى انهم سيقوموا بأيذائه

Demek ki sadece Bay Darcy'nin hesabına konuşuyor.
حسنا,اذا فقد نال رصيده من السيد دارسى

Demek ki iyileşti. Şu anda nerede?
اذا فقد أقلعت عن الادمان أين هي الآن؟

Demek Carrie'ye yardım etmenin yolu olmadığını biliyordun.
اذا فقد علمتى انه لا مجال " لتعودى و تساعدى " كارى

Demek bunu boşuna yapmışım.
اذا , فقد فعلت هذا دون مقابل

Demek zamanı gelmiş.
اذا فقد حان الوقت