Affedersiniz hanımefendi, okuma ışığını kapatabilir misiniz? | Open Subtitles | بعد اذنك , سيدتي هل يمكنك اغلاق مصباح القراءة ؟ |
Affedersiniz Doktor bey ama kendi kararını verebilecek yeterliliğe sahipse neden William'ın kendi adına konuşmasına izin vermiyoruz? | Open Subtitles | بعد اذنك,دكتور. اذا كان هو قادر على تحمل نتائج قراراته, لماذا لا يتركه احدكما ليتحدث بنفسه؟ |
Senin polis olduğunu bilen kötü bir adamın bıçağını kulağına dayaması gibi. | Open Subtitles | نعم، مع سكين ضاغطٌ على اذنك بواسطه رجل سئ واثقٌ أنك شُرطي |
Eğer parmağının girdiği bir şeyi isteseydim, kulağının içini yerdim! | Open Subtitles | ! لو أردت شيئا لمسه ابهامك لأكلت ما بداخل اذنك |
İzninizle Başkomiserim, Dr. Mantlo ile biraz yalnız kalmak isterim. | Open Subtitles | بعد اذنك كابتن احتاج للحظة بإنفراد مع الدكتور مانتلو كابتن |
Affedersin. Bunu genellikle yapmam, ama acaba... | Open Subtitles | عن اذنك لست معتادا ذلك لكننى كنت اتساءل |
kulağın orduya girmene engel olduğu için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ بإن اذنك منعتك من الأنضمام للوحدة |
Eğer durum en başa dönmüş olsaydı hakkında bir kitap yazmak için iznini alırdım. | Open Subtitles | إن انقلب هذا الموقف رأساً على عقب أريد اذنك لكتابة كتاب عنك |
Evraklara tabii ki senin izninle göz gezdirmeye devam etmek istiyorum. | Open Subtitles | أود الاستمرار في قراءة النصوص وذلك بعد اذنك بالطبع. |
Afedersin. Genelde bunu yapmam, fakat merak ettim de-- | Open Subtitles | عن اذنك لست معتادا ذلك لكننى كنت اتساءل |
Afedersiniz efendim. Bu gerçekten de Donanma denizaltısı mı? | Open Subtitles | بعد اذنك سيدى هل حقيقى ان هذة البحرية الاميركية؟ |
Affedersiniz. Gidip bir tavlamaya çalışayım bakalım. | Open Subtitles | عن اذنك انا سوف اخذ لعبتي على الطريق |
Affedersiniz. Ben Dedektif Chin Ho Kelly. Linda Leon. | Open Subtitles | عن اذنك.انا المحقق شين هو كيللى. |
Sanırım siz de öyle. Hımm. Affedersiniz. | Open Subtitles | وأظن فى مهنتك ايضا بعد اذنك |
Göze göre değişir. Ahbap, kulağına pil kaçmış. Acıtıyor olmalı. | Open Subtitles | انا اعتقد انه يعتمد على العين يا صاح , لديك بطارية متعلقة في اذنك لا بد انه مؤلم |
Elektra seni öldürmeden önce kulağına birşeyler fısıldar, derler. | Open Subtitles | يقولون ان اليكترا تهمس في اذنك قبل أن تقوم بقتلك |
Eğer parmağının girdiği bir şeyi isteseydim, kulağının içini yerdim! | Open Subtitles | ! لو أردت شيئا لمسه ابهامك لأكلت ما بداخل اذنك |
İzninizle, sadece size elden vermemi istedi. | Open Subtitles | بعد اذنك يامولاي طلب مني ان اضعها بين يديك وليس للاخرين |
Al, Affedersin. Kusura bakma, alır mısın? | Open Subtitles | تفضل، بعد اذنك .. أنا آسف، هلّا أخذت |
kulağın kanıyor. İnsan her seferinde kendini nasıl böyle keser ki? | Open Subtitles | اذنك تنزف , كيف يجرح نفسه دائماً في اذنه ؟ |
Yine de, eğer izin verirseniz bu genç adamın durumuyla daha çok alakalı olabileceğim. | Open Subtitles | على الرغم من هذا ,وبعد اذنك, انا مهتم جدا بسماع روايته. |
Zaara'yı senin iznin olmadan götüreceğimi düşünmedin herhalde? | Open Subtitles | إعتقدتَ بأنّني سوف اخذ زارة بعيداً بدون اذنك |
Herkese kulağını ver, sesini verme. | Open Subtitles | اعطي اذنك لكل الناس ولكن لا تعطي الا القليل من صوتك |
Özür dilerim. Boris, biliyorsun ki bu işi bedavaya yapmıyorum. | Open Subtitles | عن اذنك, انت تعلم انا لا اعمل دون مقابل , بوريس |
Sevimliliği bilemezsiniz, kısa eteğinizle kulağınıza bakarsanız. | Open Subtitles | انت لن تعرف الاعجاب حتي لو جلس في حجرك ونفخ في اذنك |