"اراني" - Translation from Arabic to Turkish

• gösterdi
• göstermişti

Bana hayatın nasıl olabileceğini gösterdi hem de diğer tarafından.
لقد اراني كيف يمكن للحياة ان تكون في الجهة الاخرى

Ayrılmadan bana senin pencereni gösterdi, ve dürbününü verdi.
عندما أوشك على الرحيل اراني الطريقة لأراقبكِ من النافذة

Çok üzülmüş olmalı ki, yol boyunca değişik yerlerden onu nasıl hackleyeceğimi gösterdi.
لابد وانه شعر بالاسف نحويلانه اراني كيف الدخول من مناطق مختلفه على طول الطريق

Ama Üstad Gar'toc gitmeden önce, bana ve Yüzbaşı Nelson'a bir mağara gösterdi.
لكن قبل رحيل معلمنا غارعتوك، اراني انا والكابتن نيلسن كهف.

Şunları topluyordum. Bana nereden toplayacağımı göstermişti.
كنت اقطف هذه لقد اراني المكان الذي احصل عليهم منه

Bana gerçekten nasıl bir anne-kız ilişkisinin karşıtlıklara karşı kazanabileceğini gösterdi.
فقد اراني كيف ينتصر رباط الأم بابنتها رغم كل المحن

Bugün şans eseri rastladığım eski bir arkadaşım bana satılık güzel bir çiftlik gösterdi.
بالصدفة , قابلت صديق قديم والذي اراني مزرعة جميلة للبيع

Beni kaçıran Muirfield'daki ajan, bana annemin Muirfield'daki diğer bilim adamlarıyla çekilmiş bir fotoğrafını gösterdi.
عميل ميرفيلد الذي اختطفني, , اراني صور لامي مع علماء اخرين في ميرفيلد

Beni öldürebilirdi ama onun yerine merhamet gösterdi.
كان يستطيع قتلي.. ولكن بدلاً من هذا اراني الرحمه

Tam da orada yanılıyorsun işte çünkü guru bana her şeyin bir sebepten dolayı olduğunu gösterdi.
اترين, لقد حكمتي علي خطأ, لأنه اراني بأن كُل شيء يحدث لسبب ما.

Gece yarısı geri döndü, Likör gibi kokuyordu ve yatağın kenarına oturup bana bir yüzük gösterdi.
في منتصف الليل عاد تفوح منه رائحة الخمر فجلس في طرف السرير فحسب و اراني الخاتم

Killer Frost olduğumda Savitar bana görünüp doğru yolu gösterdi.
عندما اصبحت كيلر فروست ظهر سافيتار و اراني الطريق

Ama sonuçta, değişim istiyorsam, fark yaratmak istiyorsam, en iyi araca sahip olduğumu ve bununda kendi hayatımla onun hayatını birleştiren müzik olduğunu bana Nathaniel gösterdi.
لكن في النهاية كان ناثانيال هو من اراني انني اذا ما كنت حقاً شغوف حول التغيير اذا ما كنت اريد عمل فرق، كانت لدي الآلة المثالية للقيام بذلك ان الموسيقى كان الجسر الذي ربط عالمي بعالمه

Bana Central Park'ı gösterdi. - Başka bir şey olmadı mı?
- لقد اراني منظر الحديقه المركزيه , وبعدها غادرنا

Bana ne kadar olgunlaştığını gösterdi, biliyor musun?
هو فقط اراني كَمْ نَموتَ، عرفت؟

- Shapiro bana, senin yazılarını gösterme nezaketini gösterdi.
شابير آخذ حريته و اراني نَـصّـك

Ray bana nasıI eğlenileceğini gösterdi ve arkadaşIığın anlamını.
"راي" علمني كيف أمرح و اراني المعنى الحقيقي للصداقة

Birinin elini kesmiş, dostum. gösterdi.
لقد قطع يد شخًص ما، ولقد اراني اياها

Sorun değil, Trick bana kısayolunu gösterdi..
لا مشكلة ، تريك اراني الطرق المختصرة

Ama kocam, bir ara bana sürmeyi öğretirken pedalların hepsini göstermişti.
ولكن زوجي اراني كل الدواسات من قبل ذات مرة حينما حاول تعليمي كيف اتعلم