Eminim tek başına yaşamak için uygun bir şehir bulmak çok zordur. | Open Subtitles | اراهن بانه من الصعب ايجاد قرية للعيش فيها بمفردك |
Eminim sağlam bir şeyler yaparken olmuştur ağaçları kesmek gibi ya da... | Open Subtitles | هل رايت بنادقه؟ اراهن بانه يفعل شيئا صارم بها |
Eminim yapardın. | Open Subtitles | اجل , اراهن بانه كان باستطاعتك |
"Garson çok seksiymiş, Eminim bizimle eve gelmesini istesek kabul eder." demek gibi. | Open Subtitles | مثل، " النادلة مثيرة، اراهن بانه يمكن العودة معها للبيت والحصول عليها." |
Eminim bunun bir daha olmasına izin vermeyecektir. Vermeyecek. | Open Subtitles | اراهن بانه لن يجعل لك يحدث مرة اخرى |