Domuzdaki antibiyotiğe dirençli salmonella ve nihai ürün arasında yüksek bir bağlantı vardı. | TED | وكان هناك ارتباط وثيق بين السالمونيلا المقاومة للمضادات الحيوية في الخنزير. والمنتج النهائي. |
Ruhlar bir kere bağlantı kurduğunda bunu koparmak çok zordur. | Open Subtitles | إذا حصل ارتباط بروح فمن الصعب جداً فكُ ذلك الاتصال |
Bu olay ve terör saldırısının bir bağlantısı mı var? | Open Subtitles | هل هنالك أي ارتباط بين تلك القضية و الهجوم الإرهابي؟ |
O sadece beslenmek için öldürüyor,ama kurbanları arasında bağ oluşmasını istiyor, | Open Subtitles | إنه يقتل من أجل أن يأكل ولكنه يفضل أن يكون لديه ارتباط مع الضحايا |
Tam da aradığım şeydi, hiç bağlılık olmadan iyi vakit geçirmek. | Open Subtitles | لقد كانت تماماً ما رغب به وقت جيد بدون أي ارتباط |
Belki de dinozor analojisi gayet yerinde çünkü biz sahiden bunların nasıl bağlantılı olduğuna dair bazı olasılık tahminleri yapıyoruz. | TED | وربما تشبيه الديناصورات جيد لأننا في الحقيقة نقوم ببعض التخمين الإحتمالي حول كيفية ارتباط هذه الأشياء |
Beyin, Hebb'in öğrenme kuralında belirttiği ilkelere bağlı olarak öğrenir. Kolu kıpırdatmak için yollanan komut felçli kol hissi oluşturuyor | TED | المخ يتعلم، بسبب ارتباط هيبيان، أن فقط الأمر للذراع بالتحرك يعطي الإحساس بذراع مشلولة، |
Dikkatli olmamız gerektiğini biliyorum, ama senle aramızda bir bağlantı olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | أعرف أنه يجب أن نتوخى الحذر ولكنني أشعر بوجود ارتباط كبير معك |
Sadece veri topluyorum. Bir liste yapıyorum. Amacım bir bağlantı bulabilmek. | Open Subtitles | انا احاول ان اقوم بعمل قائمه غراميه للمحاوله للوصول الى ارتباط |
Ruhlar bir kere bağlantı kurduğunda bunu koparmak çok zordur. | Open Subtitles | إذا حصل ارتباط بروح فمن الصعب جداً فكُ ذلك الاتصال |
ve özellikle de şeker arıyor. Yani yorgunluk ile kilo almaya yönelik metabolik eğilim arasında bir bağlantı var. | TED | ولا سيما السكريات. وبالتالي فهناك ارتباط بين التعب واكتساب الاستعداد الأيضي لاكتساب الوزن. |
Gelip kişiliğiyle, ordudaki siciliyle, sabıkası olmayışıyla, böyle şeylerle bağlantısı olamayacağıyla ilgili bir sürü şey söyleyebiliriz. | Open Subtitles | سجله الحربى ، و عدم وجود جرائم أو ارتباط للشر مع ماضيه |
Babamın Japonya ile çok derin bir duygusal bağlantısı var, fakat buna rağmen o dergiyi komik bir propaganda organı olarak görüyor. | Open Subtitles | والدى لديه ارتباط عاطفى عميق باليابان لكن حتى بالرغم من هذا كانت صحيفه دعائيه سخيفه |
Şunlara bakalım ve o köprüyle bağlantısı var mı görelim. | Open Subtitles | لننظر للمواد ونرى إن كان من ارتباط بما حدث |
Bu böyle devam edemez Ray. Ailenle aranda marazi bir bağ var. Marazi! | Open Subtitles | لا يمكن لهذا أن يستمر لديك ارتباط مرضي بأهلك ، هذا مرضي |
Şimdi ise Jessi'yle aramızda bir bağ var gibi görünüyor ama bunu nasıl çözeceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | والآن يبدوا أنني و جيسي لدينا ارتباط لاكنني لست متأكد كيف سأكتشف ذلك |
Son zamanlarda bana bağlılık konusunda baskı yapıyor. - Seni durduran ne? | Open Subtitles | ـ انها تضغط علي لاجراء ارتباط جدي ـ وماالذي يمنعك؟ |
İki olay da bir şekilde bağlantılı. | Open Subtitles | المؤسستين يجب ان يكونو على ارتباط بطريقه ما |
Bu ilgisini, bütün duyularımızın son derece bağlı olduğunu öğrendiği tıp fakültesine taşıdı. | TED | ولازمه هذا الاهتمام في كلية الطب، حيث تعلم بشأن ارتباط جميع الحواس لدينا بشكل عميق. |
Fare ile başlayıp Domuz ile sonlanan hayvanlar ile eşleştirilmiş, 12 yıllık periyodlardan oluşur ve takımyıldızlar ile hiçbir ilişkisi yoktur. | TED | انها عبارة عن دورة من ١٢ سنة، مسماة باسماء حيوانات تبداء بالفأر وتنتهي بالخنزير. وليس لها ارتباط بالمجموعات النجمية. |
Bugün burada, iki genç kişinin evliliğin kutsal ve neşeli... ..bağı ile bir araya gelişi için toplandık. | Open Subtitles | نشهد اليوم ارتباط شابين فى الرابطة السعيدة من الزواج المقدّس |
Neden anne olmamış neden Bay Rai baba olmamış davayla bunların ilgisi ne? | Open Subtitles | لماذا لم تصبح أما ولماذا لم يصبح السيد روى أبا ما ارتباط كل ذلك بهذه القضية؟ |
Eğer mide bulantısı, "şifalı-bitki" kohortunda daha çok görülüyorsa; sonuçlar, kullanılan bitki ve mide bulantısı arasında bir ilişki olabileceğine işaret eder. | TED | إذا كان معدل الإصابة بالغثيان عند جماعة العشبة أعلى، فإنه يشير إلى وجود ارتباط بين إضافة العشبة والإصابة بالغثيان. |
Sanırım savunma makamı o zaman bir alakası olduğunu düşünüyor olmalıydı. | Open Subtitles | إذاً لا بد أن هيئة الدفاع ظنت عندها بان ذلك له ارتباط بعض الشيء |
Black Bear'in müdürü mahkûmları transfer ediyor ve El Zuhari'yle bağlantısını kurduk. | Open Subtitles | أذاً امر السحن ينقل الرهائن وليس لدينا ارتباط إلى آل زهري. |