Ve dürüst olmak gerekirse yasak ilişki yaşamadığın için rahatladım. | Open Subtitles | و لأكون صادقا لقد ارتحت انك لا تحظين بعلاقة غرامية |
Nasıl rahatladım! Beraber dua ettiği grubun numaraları vardı çantasında. | Open Subtitles | لقد ارتحت, تحتفظ فيها بجميع أرقام المصلين معها |
Sorunun ben olmadığımı öğrendiğim için rahatladım gibi. | Open Subtitles | انا نوعاً ما ارتحت اني اكتشفت انني لست المشكلة |
Eve gittim, üstümü değiştirdim ve bir süre dinlendim. | Open Subtitles | لقد عدتُ للمنزل , قمتُ بتبديل ملابسي و ارتحت لفترة قصيرة |
Hayatımın tamamını bir mil karelik çentikli sahil şeridinde yaşamak zorunda kalmadığım için çok rahatladım. | Open Subtitles | لقد ارتحت كثيراً حينما علمت أنه لايتوجب علي أن أعيش حياتي كلها على مسافة ميل واحد مربع من ساحل مضرّس |
Bunu kabul etmek istemem, Dr. Mallard ama beni yardım etmek için aradığınızda oldukça rahatladım. | Open Subtitles | أكره أن أقر بذلك دكتور مالارد ولكننى ارتحت الى حد ما عندما استدعيتنى لأساعدك |
Diplomatik Temsilcim,çok rahatladım şimdi. Vali'ne doğru sürün bakalım. Josephine! | Open Subtitles | ايها الوزير لقد ارتحت عد زاحفا الي محافظك جوزيفين |
Çok rahatladım. Lap lâzım. Daha çok, daha çok, daha çok. | Open Subtitles | لقد ارتحت جدا المزيد , المزيد , المزيد , المزيد |
- rahatlamış görünüyorsunuz. - Çok rahatladım. | Open Subtitles | يبدو انك ارتحت لقد ارتحت للغاية |
Ben de gerçekten mallarla ilgili sorun var zannetmiştim. Acayip rahatladım. | Open Subtitles | ظننت أنه بالفعل أمر جردي، لقد ارتحت |
Çok rahatladım! | Open Subtitles | لقد ارتحت كثيراً الآن الأشياء يمكنها |
O zaman rahatladım. Ona iyi bakarsın. | Open Subtitles | لقد ارتحت ، لأنك ستعتني بها جيّداً |
Tatlım, çok rahatladım, çok korkmuştum. | Open Subtitles | عزيزتي، ارتحت للغاية كنت مرتعبة |
İyice dinlendim ve hazırım başka bir tatil için. | Open Subtitles | قد ارتحت , و أنا جاهز الأن لأخذ إجازة أخرى |
Bunu söylediğim için kendimi biraz suçlu hissediyorum ama o gittiği zaman kendimi rahatlamış hissettim. | Open Subtitles | انا اشعر بالذنب قليلا لقولي هذا، لكن لقد ارتحت عندما ذهب |
Bu söylediğiniz içimi rahatlattı, ayrıca yönlendirmelerinize de tamamıyla hazırım. | Open Subtitles | لقد ارتحت لسماعك تقول ذلك، وأنا على استعداد تام لأحذو حذوك. |
Maine'den haber geldi. İş bitti. Bahse girerim rahatladın. | Open Subtitles | و صلتنا برقية من مين ان نوقف التحقيق لابد و أنك ارتحت |
Başta benim gibi birisi olduğunu anladığımda rahatlamıştım. | Open Subtitles | ارتحت في البداية عندما علمت أن ثمة شخص مثلي |
Çok daha rahatım. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | إن كنتي تقولين أن كل شيء على ما يرام فأنا ارتحت أكثر |
Sineye çekeceksin Greg. Dinlenmişsin ya? | Open Subtitles | ليس لديك خيار لقد ارتحت بشكل جيد |
Rahatladığına eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنك ارتحت |
Belki de düşük yaptım diye rahatlamışsındır. | Open Subtitles | ربما ارتحت عندما قمت بالإجهاض؟ |