Bu da Erica Flynn'in cinayetin işlendiği sırada iş yerinde olduğu anlamına gelir. | Open Subtitles | وهو ما يعني أنّ (إيريكا فلين) كانت في مكتبها في وقت ارتكاب الجريمة |
Tanığınız, Mariel... cinayetin işlendiği akşam için lehinde kanıt yok. | Open Subtitles | الشاهدة الخاصة بكي ـ (ماريل) ـ ليست لديها حجة غياب ليلة ارتكاب الجريمة |
- Sayın Hâkim, GPS içindeki veri cinayetin işlendiği gece, cipin Bay Dorfman'ın ofisinden cesedin atıldığı yere kadar seyahat ettiğini gösteriyor. | Open Subtitles | أن سيارات الدفع الرباعي تلك كانت تسير بالقرب من مكتب السيد ـ (دورفمان) ـ متوجهةً نحو الموقع الذي وجدت الجثة ملقاةً فيه ليلة ارتكاب الجريمة |
Suç işlemeden böyle para kaldırmanın başka yolu yok yani. | Open Subtitles | أليس بأي حال من الأحوال انت جعل الكثير من المال دون ارتكاب الجريمة. |
Suç işlemeden itiraf ettiriyorsun. | Open Subtitles | كنت تريد أن تجعل لي من الاعتراف قبل أن ارتكاب الجريمة. |