Onları her yerde görmüşsünüzdür. özellikle radarların artık daha ucuz olduğu şu günlerde. | TED | لقد رأيتموها هنا في المحيط وخاصة ان الرادارات هذه الايام اصبحت ارخص سعراً |
Erkekler ucuz iş gücüyle rekabet etmeliydiler çünkü ülkeyi terk edemiyorlardı. | Open Subtitles | الرجال كانوا يتنافسوا على ارخص الاعمال لانهو لم يستطيعوا مغادرة البلاد |
Çoğu kez en ucuz ürünleri almak zorundasınız. | TED | فهم عادة مضطرون لان يشتروا ارخص المنتجات |
Belki de açık artırmada ucuza kapatmak için sahte olduklarını söylüyorsun. | Open Subtitles | ربما انت تقول انها مزيفة لكي تستطيع شرائها ارخص في المزاد |
- 35. En ucuzu bu mu? | Open Subtitles | .35هذا ارخص سعر ؟ |
Bir sürü kuşku var. Diğer iki model daha ucuzdu. | Open Subtitles | انا غير مقتنعة، الطائرتان الاخريان ارخص منها |
Kağıt elektroniği, materyal biliminin en umut vaat eden alanlarından biri, çünkü bize ucuz ve esnek elektronik malzemeler üretme imkanı veriyor. | TED | لكن الكترونيات الورق واحدة من اكثر الفروع الواعدة في علم المواد في ذلك هي تمكننا من صنع الكترونيات ارخص ومرنة. |
Bir tıp okulu inşa etmek tüm o insanları hapiste tutmaktan 20.000 dolar daha ucuz. | TED | ارخص بعشرين الف دولار ان تبني كلية للطب من ان تبقي الناس داخل السجون. |
ancak arabaları doğru bir şekilde hafif olarak imal ettiğinizde daha basit ve ucuz olmaktadır | TED | وعندما تجعلها خفيفة بالطريقة الصحيحة فان صنعها سيكون ابسط و ارخص |
Tek istediğin buysa eğer, çok daha ucuz bir yolu var. | Open Subtitles | ان كان هذا كل ما تريد هناك طريقة ارخص بكثير |
O zaman gerçeğinden daha ucuz, daha güvenli ve daha iyi bir anı satın alabileceğiniz Rekall A.Ş.'ye gelin. | Open Subtitles | عن طريق حضورك الى مركز التجسيم التخيلى حيث تستطيع ان تشترى ذاكرة للعطلة التى تريدها ارخص,أمن و افضل من الرحلة الحقيقية |
Bir daha görüşme için para ödemeyin ucuz olacak, | Open Subtitles | لا تدفع مره اخرى لخدمه من الممكن ان تكون ارخص |
Şehirdeki en ucuz orospu olduğumu düşünüyorsundur. | Open Subtitles | انت يجب ان تعلم اني ارخص عاهره في المدينه |
Tek istediğin buysa eğer, çok daha ucuz bir yolu var. | Open Subtitles | ان كان هذا كل ما تريد هناك طريقة ارخص بكثير |
Bundan daha az paraya şeker alabiliriz cips bulabiliriz gazlı içecekler gerçekten ucuz. | Open Subtitles | ماريا : يمكننا ان نجد حلوي ارخص يمكننا ان نجد بطاطس ارخص |
Bilmem, ama daha ucuz bir ev arayabilirim. | Open Subtitles | لا أعلم ولكن لربما يتوجب على البحث عن مكان ارخص لأسكن فيه |
Onu nasıl tedavi edeceğimi biliyordum ama hastane ve sigorta şirketi daha ucuz bir tedavi yolu bulmam konusunda bana baskı yaptılar. | Open Subtitles | كنت اعرف كيف اعامله, لكن المشفى وادارته واصلوا دفعي للحصول على طريقه ارخص |
Daha ucuz bir ev dedim. | Open Subtitles | لقد قلت سقف ارخص فقط هيا اننا نقوم جميعاً بـ |
Watford'taki Harris buradakilerden daha ucuza yapacağını söyledi. | Open Subtitles | ان هاريس يقول انه سيقوم بتصليحه ارخص من سعره فى المدينة |
Aslında aynı arabayı tutmak isterseniz bu şekilde daha ucuza gelmiş olur. | Open Subtitles | في الحقيقة اذا اردت الحصول على السيارة اذاتها سيكون الامر ارخص بهذه الحالة |
Antrenörün gösterdiklerinin en ucuzu bu. | Open Subtitles | انها ارخص نظارات وجدها المدرب |
Ayrıca yöntemleri daha kolay ve çok daha ucuzdu. | Open Subtitles | وطرقهم كانت اسهل بكثير وكانت ارخص بكثير |