Sen Amerika´dan kendi isteğinle mi geldin yoksa hükümet mi gönderdi seni? | Open Subtitles | هل أتيت بمفردك أم أن الحكومة ارسلتك إلي هنا |
Bana o suçlamaları yapan kaltak mı gönderdi seni? Hmm. | Open Subtitles | هل تلك العاهرة التي اتهمتني ارسلتك لاجلي ؟ |
Umrundaymış gibi davranmayı. Seni annem gönderdi biliyorum. | Open Subtitles | التضاهر بانك تهتم انا اعلم ان امي ارسلتك هنا |
Seni Scalise'nin oteline muhbir olarak benim gönderdiğimi söyleyebilirim. | Open Subtitles | استطيع ان اقول اننى ارسلتك الى فندق اسكاليسى لأستخدامك كمراقب لى |
Gerçekten iş arıyorsan, seni benim gönderdiğimi söylemen yeter. | Open Subtitles | يمكنك ان تخبريهم انني ارسلتك ان كنت حقا تحتاجين للعمل |
Seni rakiplerimi uzak tut diye gönderdim rakip ol istemem. | Open Subtitles | لقد ارسلتك هناك للحفاظ علي وضعي ليس لتصبح واحد منهم |
İşbirliği için Violet seni mi yolladı? | Open Subtitles | هل ارسلتك فايلوت لتقول لي ان اتعاون؟ |
Ben şeker mağazaya gönderdi Baxterlar kapalı mooch değil. | Open Subtitles | لقد ارسلتك الى المتجرلتحضر حلوى ليس للتسكع في منزل باكستر |
- Size haber gönderdi, tabii ki. - Hayır, dediğim gibi- | Open Subtitles | هى ارسلتك بالطبع - ... لا , انا كنت فقط - |
Beni Agrado gönderdi de. Yardım eder. | Open Subtitles | وأخبرها أن اجرادو ارسلتك وهى ستعتنى بك |
Seni yardım hattındaki bayan mı gönderdi? | Open Subtitles | هل ارسلتك السيده من خط المساعده؟ |
Beni vaz geçirmen için seni gönderdi. | Open Subtitles | اذا هي ارسلتك لهنا للحديث معي ل لالغائه |
Dokuz Kuyruklu Tilki seni buraya gönderdi! | Open Subtitles | الثعلبة ذو التسعة ذيول ارسلتك الى هنا |
- Bayan Doyle mu gönderdi sizi? | Open Subtitles | هل ارسلتك السيدة دويل لى ؟ |
Oraya gittiğinde, neden seni gönderdiğimi anlayacaksın. | Open Subtitles | عندما تصل هناك ستعلم لما ارسلتك |
Seni bu gece için eve gönderdiğimi sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت اني ارسلتك الى المنزل لليلة. |
Meslektaşıma seni benim gönderdiğimi söyle. | Open Subtitles | أخبره انني ارسلتك |
Ben senin gerçekte zihinsel sindirim güçlüğünün ızdarap olmaksızın bundan deneyim kazanıp yemen için gönderdim. | Open Subtitles | لهذا ارسلتك لتأكلي لاجلي وهكذا احصل على التجربه بدون معاناه من عسر الهضم |
Hayır, ben seni kahve makinesi almaya gönderdim ama sen gidip aptal bir French Press almışsın. | Open Subtitles | لا , لقد ارسلتك لشراء ماكينة عمل القهوة و قد عدت بهذا المكبس الفرنسى |
içinde gönderiliyor. (Gülüşmeler) Ve babası Jor-El Dünya'ya şöyle diyor: "Sana tek oğlumu gönderdim." | TED | (ضحك) وسمع صوت والده .. جور-ال يقول له عندما وصل الى الارض " يا بني الوحيد لقد ارسلتك الى الارض " |
Seni Ginny mi yolladı? | Open Subtitles | هل ارسلتك جيني؟ |
Bayan Paradine'in sizi odayı temizlemek için gönderdiğini söylemiştiniz. - Evet, efendim. | Open Subtitles | لقد شهدت ان السيدة بارادين ارسلتك لتنظيف الغرفة |