Ucube götlü mutan tavşan size tekrar saldırmadan önce iki kez düşünecek. | Open Subtitles | اي ارنب تافه ولعين سوف يفكر مرتين قبل ان يهاجمك مرة اخرى |
Cebinde tavşan ayağı mı var, evlat? | Open Subtitles | فماذا حدث ؟ هل كنت تخفى حذاء ارنب فى جيبك ؟ |
Biliyor musun, bilinen en son tavşan saldırısı vakası... yok. | Open Subtitles | تعرفين, اخر شيئ معروف عن مهاجمة ارنب, حسنا, ابدا. |
Marta kadar boşum, sonra Paskalya Tavşanı oluyorum. | Open Subtitles | حسنا,لاشئ حتى مارس وعندها اكون ارنب عيد الفصح |
Belki de Paskalya Tavşanı'nın gerçek olmadığını anlamıştır. | Open Subtitles | ومن الممكن انه بدا يكتشف ان ارنب الفصح غير حقيقي |
Fred içeri girdi, benim çikolata renkli labrador'um... ağzında ölü bir tavşan vardı. | Open Subtitles | وجاء لى فريد شكولاتتى الكبيرة وفى فمه ارنب ميت |
Çocuklar şurada bir tavşan var, yanına gidip sevebilirsiniz kımıldamıyor bile. | Open Subtitles | انت تعلم هناك ارنب يمكن ذهب الي مكان محبوب |
Yumurtaları renkli sirkeye dev bir tavşan saklasın diye mi batırıyoruz? | Open Subtitles | اذا نغطس البيوض بالالوان الكحولية لكي ارنب عملاق يستطيع تخبئتهم |
Önceden şapkadan tavşan çıkarır veya bir çocuğun burnundan bir kuruşluk ve puf, lösemi giderdi. | Open Subtitles | يمكنني القول مثل ارنب خارج من قبعة او عملة معدنية خارجة من انف طفل او سرطان الدم يختفي |
Ve Blackpool'a da kaçsan Outer Hebrides'de tavşan deliğine de girsen seni buluruz. | Open Subtitles | واذا حاولت الهروب الى وكر ما في بلاك بول او الي جحر ارنب في حي بعيد, سنجدك |
Sunağa gidebilir miyiz? Bu kesinlikle tavşan değil. | Open Subtitles | الا نستطيع ان نذهب فقط للكوخ؟ حسنا هذا بالتاكيد ليس ارنب |
tavşan deliğine girmek için sıska kaltağı takip et. | Open Subtitles | هذا صحيح , اتبع هذه الساقطة النحيفة من اجل ثقب ارنب. |
"Bir sabah Küçük tavşan bir banka oturdu. | Open Subtitles | في صباح احد الايام , ارنب صغير جلس في بنك |
Biri senden çiğ tavşan böbreği yemeni söyledi, sen de yedin? | Open Subtitles | شخص ما يخبرك ان تأكلي كلية ارنب وتأكلينها؟ لقد رفضت |
Seni tavşan! O kitaplar çocuklar için. | Open Subtitles | ارنب سخيف ، التريكس للاطفال فقط |
Sağ ol. Ben dev flâman Tavşanı olarak gelmek isterdim. | Open Subtitles | كنت سأختار ان اعود على شكل ارنب فلامنكي عملاق |
Oğlun 15 yaşında ve paskalya Tavşanı diye bir şey yok. | Open Subtitles | ابنك عمره 15 عاماً لعيناً ولا يوجد ارنب فصح لعين |
Evet, belki arkadaşımız Paskalya Tavşanı da buradadır. | Open Subtitles | اجل , ربما صديقنا ارنب عيد الفصح بالجوار ايضا |
İşin dramatik yönü şöyle ki kendimi yanında kıç sallayan tavşanlı anafilaktik kutup ayısı gibi hissediyorum. | Open Subtitles | السخرية هي الان انني اشعر بالحساسية كالدب القطبي يعاني من ارنب محشور بمؤخرته انا لن اشرح لكِ ذلك |
Bir bakıyoruz ki, oradaki, Paskalya tavşanının imzalı fotoğrafını almak için bekleyen kızımız Penny. | Open Subtitles | فيتضح, انها ابنتنا بيني التي تنتظر ارنب الفصح للحصول على توقيعه |
İsa'nın çarmıhta ölmesiyle, dev bir tavşanın yumurta saklaması arasında bir yerlerde bilgi kaybı var. | Open Subtitles | انظر انا فقط اعتقد ان هناك بين موت المسيح على الصليب و ارنب كبير يخبئ البيض فجوة كبيرة من المعلومات |
Her türlü alışverişte hizmetinizde olan bir Kuzey Amerika tavşanıyım. | Open Subtitles | انا ارنب سحرى لكل التجارات وفى خدمتكم. |
Çünkü yardıma muhtaç bir tavşansın. | Open Subtitles | لانك ارنب بدون حيلة |