"ازدادت" - Translation from Arabic to Turkish

• arttı
• daha da
• arttıkça
• gitgide
• yükseldi

Ve tabi ki kurtarılan hayat sayısı arttı, kavramlar yardımcı oldu.
ومن الواضح أنه ازدادت نسبة انقاذ الحياة بمساعدة هذه المفاهيم

Dang humması, oldukça olağanüstü bir hızla arttı.
وقد ازدادت الإصابة بحمى الضنك بسرعة استثنائية.

Orman daha da kalabalıklaştıkça, klanın yuvaları daha fazla ilgi istiyor.
كلما ازداد ازدحام الغابة كلما ازدادت الحاجة للمراقبة المستمرة لأعشاش القبيلة

Son birkaç yıldır, organ talebi büyük ölçüde arttığından bu sorun daha da kötüye gitti.
في العقود القليلة الأخيرة، ازدادت المشكلة سوءًا مع ازدياد الطلب على الأعضاء بصورة هائلة.

iç değerlendirme arttıkça bu olumsuz sonuçlar da kötüleşiyordu.
فقد ازدادت تلك العواقب السلبية كلما قاموا بالمزيد من الاستبطان.

Sis, gitgide yoğunlaşıyor. Evin ön cephesini zar zor görebiliyorum.
لقد ازدادت السحب كثافة هنا وبصعوبة يمكننى رؤية المنزل

Ergenlikte intihar oranı geçen birkaç senede, %70 oranında yükseldi.
نسب انتحار المراهقين في السنوات الماضية الأخيرة ازدادت بنسبة 70 بالمئة.

Peki bu beklentileri karşılama kabiliyetimiz de aynı şekilde arttı mı?
ولكن هل ازدادت قدرتنا على تلبية تلك الطموحات؟

Hızı arttı, sen de hızını arttırsan iyi olur.
لقد ازدادت سرعته من الأفضل أن تزيدا السرعة

Son 5 yılda kârlılığınız nasıl %200 arttı?
لماذا ازدادت أرباحك بنسبة 200 بالمائة خلال الخمس سنوات الماضية؟

Daha önemlisi duman yoğunluğu katlanarak arttı.
أو بالأحرى , كميّة الدُخان قد ازدادت بشكلٍ تصاعديّ

Ama başırısızlıklarım arttıkça hasretim de arttı.
،لكن كما ازدادت أخطائي كذلك ازدادت شهواتي

Sokaklarda gücüm arttıkça ateş gücüm de arttı. İkisi iç içeymiş gibi.
كلما ازداد نفوزي بالشارع ازدادت قوة نيراني

ve burada gördüğünüz Eylül ayındaki istatistikler durumun daha da kötüleştiğini gösteriyor.
والإحصائيات اتي ترونها هناك تعود إلى سبتمبر-- لقد ازدادت سوءًا بلا شك.

Hastalığı ilerledikçe de öteki dünya ile irtibat kurma ihtiyacını daha da hisseder.
وكلما ازداد مرضه كلما ازدادت اتصالاته بذلك العالم الاخر

- Ne kadar uzun süre beklersek, o daha da güçlü oluyor.
كلما انتظرنا فترة أطول، كلما ازدادت هي قوة

Sen kaşıdıkça, daha da fenalaşır sonunda sana acılı, yara olmuş, hatta mikrop kapmış anal bir oyuk kalır.
وكلما نبشتها أكثر كلما ازدادت سوءا ثم لا يتبقى لك شيئ وربما تصاب بمرض تناسلى

BaşarıIı oldukça babamla beraber yaşanması daha da imkansızlaştı.
كلما ازداد نجاحه، ازدادت استحالة العيش معه.

Bunu istemelisin, hayatım. İsteğin arttıkça koku da o derece artıyor mu?
وكلما ازدادت رغبتكِ كلما ازدادت الرائحة ؟

Yardım teklif ederek taraftarlarını cezbediyor ancak gücü arttıkça kendine olan hayranlığı da artacaktır.
انه على الاغلب يجذب التابعين بعرض بعض المساعدة لكن بأزدياد قوته. ازدادت نرجسيته

Bence, sonuç için artık vakit geldi, gerilim gitgide tırmanıyor burada.
والآن حان الوقت, لإعلان النتائج وقد ازدادت الأجواء حرارةً هنا

Büyükelçinin öldürülmesiyle tansiyon yükseldi.
ازدادت التوترات مع الاعلان عن اغتيال السفير