"ازور" - Translation from Arabic to Turkish

    • ziyaret
        
    • Azur
        
    • ziyarete
        
    Ben de Joy'u tekrar ziyaret etmeden önce müzik markete uğradım. Open Subtitles لذا توقفت عند محل التسجيل قبل ان ازور جوي مرة اخرى
    Ve şimdi de sanırım sevgili tapınağımı ziyaret etmek istiyorum. Open Subtitles والأن اعتقد اننى يجب أن ازور . منصتى الحبيبة
    Aslında, sanırım eve gidip tatlı kocamı ziyaret edeceğim. Open Subtitles فى الخقيقة انا افكر فى الذهاب الى المنزل لكى ازور زوجة العزيز
    Ama, bana iyi bir ödeme yaparsanız, Azur'a yardım edebilirim. Open Subtitles ولكن ، اذا دفعت لي جيدا، انني سوف اساعد ازور.
    Azur'a yol gösterebilecek üç kişi var. Open Subtitles هناك ثلاثة اشخاص يمكن أن نعول عليه لعنة لجميع ازور.
    Yani,ziyarete gelmem için bile tüm gün dil dökmem gerekiyor. Open Subtitles أعني , فقط أجعله يدعني ازور ياخذ يوم كامل من التملق
    Oh, hayır, Abbey Mill Çiftliği'nin hanımı Bayan Robert Martin'i asla ziyaret edemezdim. Open Subtitles اوه , لا فانا بالتاكيد لن ازور سيد روبرت مارتن في مزرعته
    Mahallesindekileri soruşturup annesini ziyaret edeceğim. Open Subtitles سوف أذهب استجوب جميع انحاء الحي الذي يقيم فيه سوف ازور والدته لمعرفة اذا كان هاناك شخص يهتم له
    Bir dahaki sefere doğal bir afeti ziyaret etmeyeceğim. Open Subtitles في المرة القادمة أنا لن ازور موقع كارثة طبيعية.
    Bunu hiç söylemedim ama bazen sahile gidip anneni ziyaret etmek istiyorum. Open Subtitles انصت ، أنا لم اخبرك بهذا لكن احياناً أحب أن اذهب إلى الشاطىء و ازور والدتـّك
    Ve Manchester'a gittim Axion Geridönüşüm adlı yeri ziyaret için. TED فذهبت الى مانشستر .. لكي ازور موقعاً يدعى " اكسوين " لاعادة التدوير ..
    Sadece hasta olan bir arkadaşımı ziyaret ediyorum. Open Subtitles انا بخير , انا فقط ازور صديق مريض
    Evet, saltanat tuvaletimi ziyaret ettikten sonra daha fazlasını anlatırım. Open Subtitles اجل, سوف اخبرك كل شئ بعد ان ازور غرفة العرش " الحمام "
    Yakınlarda bir ev gösteriyordum ve sevdiğim insanları bir ziyaret edeyim dedim. Open Subtitles كنت اعرض بيت وفكرت ازور الناس اللي احب
    Azur okyanusun diğer tarafında. Open Subtitles ازور هو على الجانب الآخر من المحيط.
    Azur bizim konuğumuz ve bizi onurlandırdı. Open Subtitles ازور مدهو عندنا و حضوره شرف لنا.
    Azur kazanırsa benim hayatım bir başarısızlık olmamış olur. Open Subtitles بحثي لن يكون قد فشل اذا فاز ازور
    Dadı, ben Azur'um. Open Subtitles المربيه ، انا ازور.
    Azur'un sesi böyle değil. Open Subtitles ازور صوته مختلف
    Yalnızca harika annenin yeni hukuk şirketini ziyarete geldim. Open Subtitles لا شيء. فقط ازور امّك الجميلة في شركتها الجديدة للمحاماة
    Buraya ziyarete geldiğimde, üzerinde yürüdüğüm toprakta gömülüydüler. Open Subtitles همّ في التراب الذي أسير عليه عندما ازور هذا المكان
    Sydney e kuzenimi ziyarete gitmiştim,partiye gitmiştik. Open Subtitles كنت ازور ابنه خالتى فى سدنى هى كانت تقيم الحفل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more