"استئذان" - Translation from Arabic to Turkish

• İzinsiz
• sormadan
• almadan
• daldığım

Söyle, ne zamandan beri kraliyet tahtıma izinsiz yaklaşılıyor?
أخبرني، منذ متى كان يمكنك ؟ الإقتراب من عرشي الملكي بدون استئذان ؟

Sonra, ben deliğin arkasındayken, izinsiz girebilirsin.
إذاً عندما ينتهى استئجارى يمكنك الدخول دون استئذان

Bu arada, gelecek sefere memelerime izinsiz dokunursan seni uyurken doğrarım.
وبالمناسبة المرة القادمة التي تلمس حلمتيّ دون استئذان سوف اقطعك بينما انت نائم

Bir kızı olduğunu bilmemizi bile istemedi... ve sen daha ilk gün ona sormadan kızını alıp götürüyorsun.
لم ترد إخبارنا بأمر ابنتها من الأساس و فى أول يوم تأخذين ابنتها بدون استئذان

Bahse varım erkek arkadaşları onlara sormadan girip dolapları karıştırmıyordur.
أراهن أنّ أحبائهنّ لا ينقّبون في خزائنهنّ دون استئذان

Dünden önceki gün, izin almadan bir kaç saatliğine kampüsten ayrılmıştı.
قبل يوم أمس , غادر المكان من دون استئذان لعدّة ساعات

Böyle daldığım için özür dilerim ama beni görmek ister misin bilemedim.
آسف لدخولي بلا استئذان بهذا الشكل لكنني لم أعرف فيما إذا كنت ترغبين في رؤيتي

Bilirsin, izinsiz eşyalarını kullanmak.
أن تاخذ شيئا ليس لك بدون استئذان

İzinsiz ayrılacağım.
سأغادر بلا استئذان.

İzinsiz geldiğim için özür dilerim.
آسف للدخول دون استئذان

İzinsiz kullandın.
لقد اخذته بدون استئذان

İzinsiz girdiğim için özür dilerim.
! أعتذر على الدخول دون استئذان

- Burada! İzinsiz konuşuyor.
حاضرة - كلام بدون استئذان -

Bilmiyorum ama on günlüğüne pikabımı almış, hem de bana sormadan.
لا أدري. لكنها استعارت مشغلة أسطواناتي لعشرة أيام دون استئذان.

Bana sormadan raketlerimden birini almış ve kırılmış.
لقد استخدم مضرب التنس خاصتى بدون استئذان وقد كسره

Ayrıca ben sormadan bir kaç köpek sahipleneceğim.
انا ايضا سوف أدلل بعض الكلاب بدون استئذان

Ve onlar projeye doğru atlayıp başkalarının iznini almadan üzerinde çalışmaya başlayabilecekler.
وسيكون بإمكانهم الاندماج مباشرةً في المشروع والبدء في العمل عليه دون استئذان أحد.

İzin almadan girdiğimiz için bağışlayın.
اعذريني لدخولي من غير استئذان.

İzin almadan annenin çekmecesinden bir şey almışsın.
أخذت شيئًا من درج أمك دون استئذان.

Dinle, bu sabahla ilgili sen duştayken içeri daldığım için özür dilerim!
اسمعي، فيما يخص هذا الصباح أنا آسف لدخولي دون استئذان