Kalkıyor ve düşüyor, çünkü biz daha çok koruyucu kolumuza yatırım yaptık. | TED | إنها تذبل، إنها تموت لأننا استثمرنا الكثير في ذراعنا الحامية لنا. |
Yeterli olmasa da eğitime ve sağlığa da yatırım yaptık ve bazı gelişmeler sağlandı. | TED | نحن أيضا استثمرنا أكثر في التعليم والصحة ليس بشكل كاٍف لكن كان هناك بعض التحسينات |
70'lerde, ulusal parklara yatırım yaptık. Bu da bizi özellikle gelişmekte olan ülkelerde gördüğümüz ve hatalı olduğunu düşündüğüm "her ne pahasına olursa olsun büyüme" fikrinden uzak tuttu. | TED | في سبعينيات القرن الماضي، استثمرنا في الحدائق الوطنية، مما أبقانا بعيدًا عن المنطق الخاطئ للنمو والنمو والنمو بأي ثمن الذي نرى أن الآخرين يسعون لتبنيه خصوصاً في العالم النامي. |
Sahip olduğumuz az parayı özel bir hastane poliçesine yatırdık. | Open Subtitles | استثمرنا كل شيء فيه في سياسة العلاج بالمستشفى |
Sabrina, eğitimine babanla yarım milyon dolar yatırdık. | Open Subtitles | صابرينا أنا ووالدك قد استثمرنا أكثر من نصف مليون دولار في تعليمك |
Bazı Büyük Veri sistemlerine yatırım yaptık ama çalışanlarımız daha iyi kararlar vermiyor | TED | استثمرنا في مجال البيانات الضخمة ولا يتخذ الموظفون لدينا قرارات أفضل. |
Bir zihinsel modele yatırım yaptıkça da o daha fazla ortaya çıkıyor, aslında dünya bu şekilde işlemeye başlıyor. | TED | و كلما استثمرنا في نموذج عقلي، كلما بدا لنا أنها، في الحقيقة، طريقة سير العالم. |
Fakat biz bu yıl 300 milyon dolar daha yatırım yapıyoruz. Kapsama alanını genişletmek için. | TED | ولكننا استثمرنا أيضا 300 مليون دولار اضافيّة هذا العام لتوسيع نطاق هذه التغطية. |
Hayır, ama Leverett Yatırımcılığa yüklüce yatırım yaptık. | Open Subtitles | لا ، ولكننا استثمرنا بشكل كبير مع ليفريت للاستثمارات |
İlk geldiğinde sadece 27,000 dolardı, ama çok iyi yatırım yaptık. | Open Subtitles | كانت فقط 27 ألف حين دخولك، لكن استثمرنا بأموالك جيّداً |
Onun için 26 milyon dolar yatırım yaptık. Öylece öldüremeyiz. | Open Subtitles | لقد استثمرنا 26 مليون دولار على تلك الحيوانات المهجنة، لن نقوم بقتلها ببساطة |
Benim kim olduğumu ve neler yapabileceğimi anlamanız için büyük bir yatırım yaptık. | Open Subtitles | إذ استثمرنا الكثير لتعلموا من أكون وما بمقدوري فعله. |
Benim kim olduğumu ve neler yapabileceğimi anlamanız için büyük bir yatırım yaptık. | Open Subtitles | إذ استثمرنا الكثير لتعلموا من أكون وما بمقدوري فعله. |
Eğer bilim ve teknolojiye yönlenip yaşlı insanların yüzleştikleri asıl problemlere çözüm bulursak ve yaşlı insanların yaşamlarına eklenen yıllardansa dayanıklılıklarına ve dayanma güçlerine yatırım yaparsak, yaşam kalitesini her yaş için arttırabiliriz. | TED | إذا استثمرنا في العلوم و التكنولوجيا ووجدنا حلولا للمشاكل الحقيقية التي يواجهها كبار السن و استفدنا من القوى الحقيقية لكبار السن، فإن السنوات المضافة يمكن أن تحسن بشكل كبير مستوى العيش لجميع الأعمار. |
Kadınlara ve kız çocuklarına yatırım yapıp onlar için sağlıklı ve iyi bir gelecek fırsatı verdiğimizde, onların daha sağlıklı, huzurlu ve refah toplumlara vesile olacağına dair örneklerimiz var. | TED | لدينا حقائق تثبت أنه إذا استثمرنا في صحة النساء والفتيات ووفرنا لهن مناخاً أفضل من الصحة والرفاهية سيؤدي ذلك لإعدادهن مجتمعات أكثر صحةً وثراءً وازدهارً. |
Seni destekledik, ve zekana yatırım yaptık. | Open Subtitles | و لقد دعمنا و استثمرنا عبقريتك |
Biz senin zekanı destekledik, yatırım yaptık. | Open Subtitles | و لقد دعمنا و استثمرنا عبقريتك |
İkinci senaryoya yatırım yaptık ve 26 yaşındaki Kenyalı girişimci Eric Muthomi'nin glütensiz muz unu ve bebek maması üretmek için Stawi diye bir tarımsal ürün işleme fabrikası kurmasını destekledik. | TED | لقد استثمرنا في السيناريو الثاني، ودعمنا رجل الأعمال الكيني ذو ال26 عامًا أريك ماتومي لإنشاء مصنع تجهيز المنتجات الزراعية المسمى "Stawi" لإنتاج دقيق الموز وأغذية الأطفال الخالية من الغلوتين. |
Hayatımız boyunca biriktirdiklerimizi Rasmus'a yatırdık ve adam onları çaldı. | Open Subtitles | استثمرنا مدّخرات عمرنا في شركة (رازمس)، ولقد سرقها. |