Merhaba sarışın, senin için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | اهلا ايتها الشقراء،هل يوجد اي شئ استطيع فعله من اجلك؟ |
İşlemlere başladı ve onu durdurmak için yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | انه سوف يوقع عليه ، وليس هناك شيء استطيع فعله لاوقفه |
Şu an yapabileceğim tek şey sizi güvende tutmaya çalışmak olacak. | Open Subtitles | في الحقيقة، الشيء الوحيد الذي استطيع فعله هو الحفاظ على سلامتك. |
Ne yapabilirim bakacağım. Metronun insan dışkısı gibi koktuğunu unutmuşum. | Open Subtitles | سوف ارى ما استطيع فعله لقد نسيت كم النفق رائحته كريهه مثل فضلات الانسان |
Bunu duyduğuma üzüldüm. Senin için ne yapabilirim, dostum? | Open Subtitles | انا اسفة لسماعي ذلك ما الذي استطيع فعله , يارجل؟ |
Nasıl bunu söylersin ? Ben Elimden geleni yapıyorum. | Open Subtitles | اوه كيف تجرؤ على قول ذلك انا افعل ما استطيع فعله |
Ona öleceğini ve bu saatten sonra onun için yapabileceğim hiçbir şey olmadığını söylemeye karar verdim. | TED | قررت ان اخبره انه سيموت و انه لا يوجد ما استطيع فعله له |
Birisini göndereceğim. yapabileceğim başka bir şey var mı? | Open Subtitles | . سأرسل واحداً أهناك ما استطيع فعله غير ذلك ؟ |
Üzgünüm, çocuklar, yapabileceğim hiçbir şey yoktu . | Open Subtitles | أنا أسف يارفاق لم يكن هناك أي شيء استطيع فعله كما ترى |
Belki tüm yapabileceğim... onun sahip olduğu her şeyi almaktır. | Open Subtitles | ربما هو الشىء الوحيد الذى استطيع فعله وربما هو يستطيع ان يحصل على اى شىء |
yapabileceğim başka bir şey yok. Daha fazla bekleyemem. | Open Subtitles | لا يوجد شيء اخر استطيع فعله لا يمكنني الانتظار اكثر |
Eğer sizin için yapabileceğim birşey olursa, istemek için çekinmeyin. | Open Subtitles | هل هنا شيئا استطيع فعله لك, لا تتردد فى ان تطلب اى شئ. |
Bunu fark edebilirlerdi. Ama tek yapabileceğim buydu. | Open Subtitles | كان يمكنهم أن يكتشفوا العرقلة ولكن هذا كان كل ما استطيع فعله. |
Filozof Taşı'nun gücü ile bile tek yapabileceğim kuşların hayatını Tanrı'ya kurban edip, bunları başka bir bedene aktarmak. | Open Subtitles | حتى مع قوة الحجر, افضل ما استطيع فعله هو اخذ حياة الطيور ووضعها في حيوان اخر وضعها في حيوان اخر؟ |
Keşke yapabileceğim ya da söyleyebileceğim bir şey olsaydı. | Open Subtitles | كنت اتمنى ان يكون هناك ما استطيع فعله او قوله. |
Söz veremem ama ne yapabilirim bir bakarım. | Open Subtitles | لا استطيع ان اعودك بأي شيء لكن سأرى ما استطيع فعله شكراً |
Ne yapabilirim bir bakayım | Open Subtitles | اوه... سافعل انا ساذهب و ارى ما الذى استطيع فعله |
Bu ne el sıkma. - Sizin için ne yapabilirim? | Open Subtitles | ان لكي يدا قوية - ماذا استطيع فعله لك ؟ |
Kusura bakma, Elimden ancak bu kadarı geliyor. | Open Subtitles | آسف, هذا كل ما استطيع فعله في هذه اللحظة |
yapabildiğim tek şey Bayan Morstan'a belli aralıklarla birkaç parça inci göndermek için onu ikna etmekti böylece kendisi de muhtaç hissetmeyecekti.. | Open Subtitles | ان اخى كان يعانى قليلا من نقطه ضعف والدى و كل ما كنت استطيع فعله هو ان احثه على ان يسمح لى بان ارسل الى الانسه مورستان |
Tamam, Bily yakalandı. Artık bu konuda bir şey yapamam. | Open Subtitles | حسناً بيللي لا شئ استطيع فعله حيال هذا الامر الان |
Kitapta olacaksam, en azından neler yapabildiğimi göstermeme izin ver. | Open Subtitles | ان كنت سوف اكون في الكتاب على الأقل دعيني اريك ما استطيع فعله |
Onların yapamayacağı ne yapabileceğimi sanıyorsun? | Open Subtitles | وما الذي تعتقدينه استطيع فعله وهم لا يستطيعون ؟ |
Eğer alıcının veri almasını istemezsem, yapacağım şey alıcıyı döndürmek. | TED | اذا اذا لم ارد لذلك المُستقبل ان يستقبل البيانات ما استطيع فعله توجيهه بعيدا |
- Eğer oynamak konusunda ciddiysen neler yapabileceğime bir bakarım. | Open Subtitles | اذا كنت جادا بالعودة للعب سارى ما استطيع فعله |