Kimyasal sinyaller yoluyla yayın yaparak herşeyin ayarlandığını hissettiğinde hücrenin geri kalanına kromzomların ayrılması için hazır olduğunu söylüyor. | TED | انها تبث عن طريق استخدام الاشارات الكيميائية لكي تخبر باقي اجزاء الخلية عن استعدادها وشعورها بان الوقت قد حان من اجل الارتصاف استعداداً لفصل الكروموسوم |
Bana itaat etmeye hazır oluşu çok hoşuma gitmişti. | Open Subtitles | والذي كان استعدادها للانصياع قد سرّني |
Ne kadar hazır bilmiyorum | Open Subtitles | حسناً أنا لا أعلم مدى استعدادها |
Harika haber ise fikrini değiştirmeyeceği konusunda ısrar ediyor bu da aslında fikrini değiştirmeyi düşündüğü anlamına geliyor bu da anne olmaya hazır olduğundan emin olmadığı anlamına geliyor bu da anne olmaya hazır olmadığı anlamına gelir bu da fikrini değiştireceğini gösterir. | Open Subtitles | أنّها أصرّت على أنّها لن تغيّر رأيها ممّا يعني أنّها فكّرت في تغيير رأيها... مما يعني أنّها غير واثقةٍ من استعدادها لتكون أماًّ... |
Sonra Peyton Pavi veya Rayton'a, artık siz her ne diyorsanız bir şans vermeye hazır olduğunu söylemeye geliyor. | Open Subtitles | وعندما جاءت (بيتون) لتعبر عن استعدادها لمنح فرصة (لـ(بافي) أو (رايتون أو أياً كان ما تنعتون علاقتكما |