"استعمالها" - Translation from Arabic to Turkish

• kullanmak
• kullanmayı
• kullanabilir
• kullanmaktan
• kullanabiliriz
• kullanabilirsin
• kullanılacağını
• kullanmaya
• kullanamayız

Şirket kartlarım vardı ama kişisel harcamalar için kullanmak istemedim.
لدي بطاقة الشركة، لكن لم أشأ استعمالها في النفقات الشخصية

Milyarlarca dolar... kullanmak için çok geç olan verilere...
مليارات و مليارات من الدولارات من أجل بيانات تأتي متأخّرة ليتمّ استعمالها.

Gelin kullanmaya cüret edemeyeceği güzel çanak çömlekleri mi sever, yoksa kullanmayı bilmediği gereksiz şeyleri mi?
هذا رهن بالظروف، أستقدّر العروس أواني ..فخاريّة لن تتجرأ على استعمالها أم جهازاً غير نافع لن تجيد استعماله؟

Mükemmel bir zekası var. Ancak o bunu kullanmayı reddetti.
يتمتع بعقلية ذكية غير أنه يرفض استعمالها.

Büyük baba onları kullanabilir. Babamın artık onlara ihtiyacı kalmadı.
يمكن لجدي بيرجر استعمالها فوالدي ما عاد في حاجتها

Burda oyma bıçağı var, kullanmaktan da çekinmem!
هناك سكين لحم هنا لست خائفة من استعمالها

Bu çipleri, ebola gibi hastalıklar veya SARS gibi başka ölümcül hastalıklar hakkında daha çok şey öğrenebilmek için kullanabiliriz.
كما نستطيع استعمالها لتعلّم المزيد عن الأمراض مثل الإيبولا أو أمراضا قاتلة أخرى كفيروس سارس.

Her neyse, istersen kullanabilirsin.
على أية حالٍ، يمكنك استعمالها.

- Kendine özel bir alet çantası olacak ve nasıl kullanılacağını da öğrenecek.
انظر, ستحظى بعدة لليدين وستتعلم استعمالها

Karşılarında dünyanın en korkutucu ordusu var. İnsanlık tarihinin bu en büyük gücünü kullanmaya kararlıyız.
إنهم وجهاً لوجه مع آليات الجيش الأكثر إفزاعاً وأنا أنوي استعمالها

Bunu kullanamayız ama Torben iyi bir hikâye olduğunu kabul eder.
لانستطيع استعمالها ولكن توربن سيقر بأنها خبر ممتاز

Yani, plan buydu. Bunları daha fazla sanat eseri yapmak için sonsuza dek tekrar tekrar kullanmak ve toplumu çevre sanatı yapımına dahil etmek.
وهذه هي الخطة لاستعمالها وإعادة استعمالها بلا نهاية لصنع أعمال فنية أكثر وضم المجتمع لصناعة الفن البيئي

Belki kullanmak için değil ama listede kimin olduğunu bilmeliyiz.
قد لا نحتاج إلى استعمالها ولكن نحتاج أن نعرف من فيها

Ayak pedalını sen kullanmak zorunda değilsin. Başkası kullanabilir. Pedalı ben kullanırım.
لستِ مضطرة لإستعمال دوّاسة القدم يمكن لأحدٍ آخر استعمالها.

Onu evde kullanmayı da severdin, değil mi?
أحببت استعمالها في المنزل أيضاً أليس كذلك ؟

Ama artık onu kullanmayı hak eden birisinin kullanma vakti geldi.
ولكن قد حان الوقت لأن يستحق شخص ما استعمالها

Böylece 10 kredi kartı ve biraz da kredi aldım. Neredeyse iflas ediyordum, cidden, Kocaman bir matbaa makinesi aldım, kullanmayı da bilmiyordum.
فتحصلت عندها على 10 بطاقات ائتمان و العديد من القروض وكنت فعلا على حافة الأفلاس واشتريت ألات الطباعة الضخمة, والتي لم يكن لدي أىٌ فكرة عن كيفية استعمالها.

Şu ışınlanma aletini biz de kullanabilir miyiz?
تلك الناقلات الفضائية هل يمكننا استعمالها ؟

Ve her kim terkedilmiş mülkiyet iddiasında bulunursa, onu istediği gibi kullanabilir.
فهي إذاًً , ملكيه مهجوره ومَنْ يحصل على ملكيه مهجوره يملك الحق في استعمالها كما يشاء

Kodlama kısmı çok basit ve o kadar kolay ki dokuz yaşında bir çocuk bile kullanabilir.
الشفرة جد متشابهة و سهل استعمالها حتى من فتى ذو 9 سنوات

Kendi tekniklerimiz var ve onları kullanmaktan çekinmem.
لدينا تقنياتنا الخاصة ولا أخشى استعمالها.

Zulasını bulabilirsek, Suvek'i yok etmek için kullanabiliriz.
لو استطعنا ايجادها يمكننا استعمالها لتفجير السوفاك

Ama orada da kullanabilirsin.
و لكنكٍ تستطيعين استعمالها هناك

Sadece nasıl kullanılacağını öğrenmen gerek.
"إنّما عليكَ تعلّم كيفية استعمالها"

Ha şunu bileydin, kullanamayız tabii. Siz çıkmıyor muydunuz?
بالتأكيد لانستطيع استعمالها انتم تتواعدون؟