Demek o kanaldaki yöneticilerin şovları için daha düzgün dişleri olan bir sunucu bulmaları gerektiğini düşünüyorsun. | Open Subtitles | تعتقدين أن مديري تلك القناة، عندما يريدون مضيف جديد لبرنامجهم، يمكنهم إيجاد شخص ما أسنانه أكثر استقامة. |
Daha düzgün ateş etmeyi ya da daha çabuk eğilmeyi öğrenmelisin. | Open Subtitles | نعم ، حسنا ، أنت بحاجة إلى أن نتعلم لاطلاق النار استقامة أو بطة بشكل أسرع. |
Ayrıca şehirde en düzgün ninem kesiyor. | Open Subtitles | وايضاً , جدتي تقص الخط الاكثر استقامة في المدينة |
Bana dört birim genişliğinde dört tane tahta getir ve düzgün olanları seç. | Open Subtitles | احضر لي... خمسة خشبات بطول قدمين بأربعة أقدام و التقط الأخشاب الأكثر استقامة |
Bütün yapmanız gereken onları ayırmaktır böylece güvercin eşiyle birlikte olabilmek için mesajı insanlardan daha hızlı ve düzgün bir şekilde dünyanın sonuna kadar taşıyacaktır. | Open Subtitles | كل ما عليك القيام به هو تقسيم اثنين منهم حتى و الحمامة ستحمل الرسالة إلى آخر نقطة في الكرة الأرضية أسرع وأكثر استقامة من أي رجل أبدا |
Ama bak erişteler ne kadar düzgün olmuş. | Open Subtitles | لكن انظري إلى مدى استقامة "هذه "النودلز |
düzgün düşünemiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تفكر ب استقامة |
Senden daha düzgün. | Open Subtitles | استقامة منك. |