"استنتج" - Translation from Arabic to Turkish

    • sonucuna
        
    • anlamış
        
    • çıkarım yaparım
        
    Uyku tutmuyor çünkü insanoğlu için elinden gelen bir şey olmadığı sonucuna vardı. Open Subtitles لا يستطيع النوم بسبب لأنّه استنتج أنّه لا يمكنه فعل شيء حيال البشر
    Reddedilmiş olmanın yaşattığı şoku atlattıktan sonra, mantıksız bir insanla evlenmekten son anda ucuz kurtulduğu sonucuna vardı. TED بعد أن تخطى هذه المفاجأة بالخذلان استنتج أنه نجا في آخر لحظة من الزواج بشخص غير عقلاني
    Kesinlikle insana ait olmadığı sonucuna vardı. Open Subtitles و استنتج في النهاية أنهم لم يأتوا من بشر
    O insanlara araçlarda gaz verildiğini anlamış mı? Open Subtitles استنتج أن الناس يتم خنقهم بالغاز في الشاحنات؟
    Fargo beyine yardımcı olacağını anlamış olmalı. Open Subtitles ربما استنتج (فارغو) أن الفطر يستطيع مساعدته لتحقيق ما عجز عنه الدماغ
    Gözlemlerim. - Ve bir kez gözlemleyince, çıkarım yaparım. Open Subtitles وحينما الاحظ استنتج
    Ben çıkarım yaparım. Open Subtitles استنتج.
    Akıllı bir adam olsaydım, ki değilim, sizi ikinizin iş dışında da görüştüğünüz sonucuna varırdım. Open Subtitles الان لو انا انسان ذكى وانا لست كذلك استطيع ان استنتج انكما تريان بعضكما اجتماعيا
    Böylece kanın insan vücudunda karaciğerde üretildiği ve karaciğerden çekilerek dağıtıldığı sonucuna varmıştı. Open Subtitles .تدخل إليه و تخرج منه استنتج من ذلك بأن الكبد هو الذي يصنع دماء الجسم الذي ينساب منه و يذهب إلي بقية الأعضاء
    Muskuloskeletal sistemimizin güçten çok harekete uyumlu olduğu sonucuna vardı. Open Subtitles هكذا وصف عضلات الجسم استنتج أن جهازنا العظمي العضلي مهيأ للحركة أكبر من كونه مهيأ للقوة
    Senin manevi bir gücün olduğu sonucuna varmaya zorlandım. Open Subtitles كنتُ مضطراً لأن استنتج بأن لديك قدرات روحية
    Bunu bir sebepten yaptığım sonucuna varmaktansa. Open Subtitles لهذا استنتج انني من الممكن ان افعل شيئا مماثل لهذا هذا لسبب.
    Daha sonra aynı bireyde belki de iki ayrı cinsiyet organının olabileceği sonucuna vardı ki bazı hayvanlarda görürüz, imkânsız değil ama hiçbir zaman buna bir çözüm getiremedi. TED ثم استنتج إمكانية وجود أعضاء الجنسين معًا في نفس النحلة والذي لم يكن مستبعدًا، لأنه موجود في بعض الحيوانات، ولكنه لم يتوصل أبدًا للحقيقة.
    İzlenmesi gereken biri olduğu sonucuna varmış olabilirler. Open Subtitles فربما استنتج أنه يستحق أن يُراقب
    Bakalım doğru anlamış mıyım. Open Subtitles دعنى استنتج الحقيقة!
    Bakalım doğru anlamış mıyım. Open Subtitles دعنى استنتج الحقيقة!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more