Evet. Saç... Saç şakasını tam anlamadım ama iyiyim baba. | Open Subtitles | لم استوعب مزحته عن الشعر ولكني بخير يا أبي |
Saç... Saç şakasını tam anlamadım ama iyiyim baba. | Open Subtitles | لم استوعب مزحته عن الشعر ولكني بخير يا أبي |
Anlamıyorum. Dokunulmamışlar Dokunulmuş haline geliyor. | Open Subtitles | لا استوعب ، انهم غير الممسوسين الذين اصبحوا ممسوسين |
Bu insanların ne kadar bu kadar çılgın ve abartmış olduklarını Anlamıyorum. | Open Subtitles | انا فقط لا استوعب كيف اصبح الناس مجانين هاكذا بهذه السرعه |
Telaffuzunuz o kadar basit ki ismini anlayamadım. | Open Subtitles | نطقكِ فريد جداً لدرجة أنني لم استوعب الإسم. |
Lamb, anladı ki bizim sıhhiyeci, kızları ilaçla uyuşturup tecavüz ediyor, sonra da boğazlarını kesiyordu. | Open Subtitles | لامب استوعب أن طبيبنا كان يخدر الفتيات يغتصبهم ثم يقتلهم |
Ne olup bittiğini anlamak için çok genç olduğumun söylenmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لست بحاجة ان تخبرنى, انى صغيرة جدا على ان استوعب ما يحدث |
Hayır, tabii ki. Pekala, sadece biz derken neyi kastettiğini anlamaya çalışıyorum. Burası bir anda hayır kurumuna dönmeye başladı. | Open Subtitles | نعم لانني احاول ان استوعب لماذا تحول المكان الي عيادة مجانيه |
Cochrane belirsizliğin, başarısızlığın, meydan okunuyor olmanın, bunların acı verdiğini anlamıştı. | TED | "أرشي كوشران" استوعب ان الشك .. والتردد .. والتحدي والاختبار .. هو امرٌ صعب |
Nasıl hissettiğini anlamadım, anlayamadım belki. Fakat... | Open Subtitles | انه من الممكن انني لا استوعب اي شي على الاطلاق |
Hâlâ bu aletle ne ilgisi var anlamadım. | Open Subtitles | لم استوعب بعد احجية هذه الاداه. |
Üzgünüm, anlamadım. | Open Subtitles | معذرة , لم استوعب ذلك ؟ |
Anlamıyorum. Tek bir çıkış vardı. - Onu görmedin mi? | Open Subtitles | لم استوعب ماحدث كان ثمة سبيلًا واحدًا لخروجة |
Ne dediğini Anlamıyorum. | Open Subtitles | انني... انني لم... انني لم استوعب شيئا مما قُلتة |
- Anlamıyorum. - Neyi anlamıyorsun? | Open Subtitles | أنا لم استوعب الأمر - ماهو الأمر الذي لم تستوعبينه ؟ |
Kusura bakma, demek istediğini hâlâ anlayamadım. | Open Subtitles | اسفة انا لازلت لم استوعب وجهة نظرك |
Bunu gerçekten de anlayamadım. | Open Subtitles | لم استوعب ذلك كثيرا. |
Rodney, anladı. | Open Subtitles | (رودني) (رودني) ... لفد استوعب ذلك |
- Neyi anladı? | Open Subtitles | -إي) استوعب) |
Siz ikinizin neleri doğru yaptığınızı anlamak istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان استوعب ماذا انتما الاثنا فعلتماه صح |
Ama neden yalnız olduğunuzu anlamaya başlıyorum. Kaldı ki, ben de bir süredir yalnızım, o yüzden... | Open Subtitles | ولكنني بدأت استوعب لماذا لاتزال عازبا ذلك الحين.. |
Antrenmanın amacının rakibinin zayıflıklarından faydalanmak olduğunu anlamıştı. | Open Subtitles | -لقد استوعب المسألة لتفضح نقاط الضعف في خصمك |