Feynman Diaygramları'nın esas kurgulanmasının nedeni budur -- partikülleri anlamak. | TED | فمخططات فينمان اسست من اجل تلك الغاية اي استيعاب الجزئيات |
Bilim insanları için bir ahşap parçasının nasıl canlı bir tanrı olduğunu ya da kemiklerin ruhları olabileceğini anlamak zor olabilir. | TED | بالنسبه للعلماء قد يكون من الصعب استيعاب كيف يمكن لقطعة خشبية أن تكون إلها حيا أو كيف الأرواح تحيط بالعظام. |
Videonun çözünürlüğü ne kadar iyi olursa olsun, karşındakinin seni iyice anlamak için göz bebeklerini nasıl açtığını göremezsin. | TED | مهما كانت جودة الفيديو عالية، لا يمكنك ملاحظة قزحيتيْ شخص وهما تتوسعان حين يحاول استيعاب ما تقول. |
Şimdi ben size, en azından başlangıç için, Çin'i anlamaya yönelik üç yapı taşı sunacağım. | TED | الآن اريد ان اعرض عليكم 3 احجار اساس لمحاولة استيعاب الصين وكبداية |
En iyi yazılımımız hala bu devasa içeriği anlamaya ve yönetmeye çabalıyor. | TED | لكن ما تزال أكثر برامجنا تطورًا تواجه مشكلة في استيعاب وإدارة هذا المحتوى الهائل |
S.H: Sanırım, bir kez birbirimizin zihnini beyinlerimiz seviyesinde, önemli detayları ile anlamaya başladığımızı itiraf edebilirsek o zaman kendimizle ilgili bütün olumlu veya olumsuz özellikleri çok daha detaylı bir şekilde anlayabileceğimizi itiraf edebiliriz. | TED | سام هاريس : حسنا .. عندما تُقر اننا نسير على طريق استيعاب عقولنا وادمغتنا في جميع المجالات الهامة يمكنك حينها ان تُقر اننا سوف نفهم يوما كل الخواص الايجابية والسلبية لأنفسنا في صورة مفصلة اكثر |
Politikayı takip eden herhangi birisi bunu anlamanın bazı insanlar için ne kadar zor olduğunu doğrulayabilir. | TED | وكل من تابع السياسة يمكنه أن يشهد بمدى صعوبة استيعاب هذا الأمر لدى البعض. |
Bunu anlamak için önce üç kilit gerçeği anlamamız gerek. | TED | لفهم ذلك، علينا استيعاب ثلاث حقائق رئيسة: |
Bu olgunun nasıl meydana geldiğini anlamak hayatımızın birçok yönünü etkileyecektir. | TED | إنّ استيعاب آليّة عمل هذه الظّاهرة سينعكس على جوانب عديدة في حياتنا. |
Durumlarını anlamak için öncelikle kulenin neden yan yattığını anlamak faydalı olur. | TED | ولكي يستوعبوا الموقِف الذي هم فيه، فإن استيعاب السبب وراء ميْل البرج، في المقام الأول، من شأنه تسهيل المهمة. |
Burada ki amaç birden fazla bilgiyi aynı anda anlamak ve katagorize etmek. | Open Subtitles | استيعاب و تصنيف عدة اجزاء من المعلومة في نفس الوقت هو المقصود |
Şu an bunu anlamak çok güç biliyorum, ama elimizden gelen her şeyi yaptık. | Open Subtitles | اعلم من الصعاب استيعاب هذا الآن, لكن فعلنا كل شيء بستطاعتنا فعله. |
Ölümüne hırpalanmayı anlamak için ayıya vurmak gibi mi? | Open Subtitles | أليس ذلك نوعاً أشبه بالتقاط لحسن استيعاب ضربك حتى الموت؟ |
Fiziksel güç harcama ve adrenalini anlamak için ayıya vurmak gibi daha çok. | Open Subtitles | إنه أشبه بالتقاط بيرة لحسن استيعاب محاولة التأثير الفيزيائية و الأدرينالين |
Dean, birkaç yıldır dünyadayım ama ben bile yeni anlamaya başlıyorum. | Open Subtitles | دين لقد كنت في الارض لعدة سنوات وقد بدأت فقط استيعاب ذلك |
Küçük kardeşimin ne zaman büyük bir adam olduğunu ve çok şey biliyormuş gibi konuştuğunu anlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | مازلت احاول استيعاب ما حدث متي اصبح اخي الصغير رجل كبير ناضج وتتكلم وكأنك تعلم اشياء ايضاً |
Lütfen onun burada kalmasına izin vermenin yapacağın en doğru şey olduğunu anlamaya çalış. | Open Subtitles | فقط حاولي استيعاب الامر بتركه هنا انه الشيء الصائب لفعلة |
Kesmekten nefret ediyorum ama... hala "benim onun kardeşi" olduğu kısmını anlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أكره أن أقاطعكما لكنني مازلت أحاول استيعاب أمر "أنني أخوها" |
Yardımcı ol biraz, anlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | ساعدني قليلاً لأنني أحاول استيعاب الأمر |
Bir çok yönden, en dar görüşlü olanı, çünkü son 200 yıldır, Batı zaten dünyaya o kadar egemen ki, diğer kültürleri ve uygarlıkları anlamaya aslında hiç ihtiyacı yok. | TED | في عدة مجالات انه الاكثر محدودية في الفكر لانه على مدى ال200 عام الماضية الغرب كان مسيطراً على العالم سيطرة كانت لا تستوجب استيعاب وفهم حضارات ... وحضارات الآخرين |
Bu sadece beynimizi oluşturuan milyarlarca bireysel nöronun hareketleri açısından bizim nasıl hatırladığımız ve nasıl hayal kurduğumuz gibi psikolojik işlemleri anlamaya başladığımız yeni dönem bilişsel nöro bilimdeki bir örneği. | TED | وبالتالي هذا مثال واحد فقط لعصر جديد بالفعل في علم الأعصاب الإدراكي حيث نبدأ في استيعاب العمليات النفسية مثل كيف تتذكر أو تتخيل أو حتى تفكر من حيث أفعال ملايير الخلايا العصبية المفردة التي تشكل أدمغتنا. |
Şimdi anlamanın zor olduğunu biliyorum ama hepsi benim suçum. | Open Subtitles | أعلم بأنّه يصعب استيعاب ذلك، لكنّ هذا خطأي |