"اسلحتهم" - Translation from Arabic to Turkish

• silahlarını
• silahları
• zırhlarını
• silahlarından

Eğer çizgiyi aşarsanız, korumalar şok silahlarını kullanma konusunda yetkilendirilmişlerdir.
الحرس أعطو الاذن بأستخدام اسلحتهم اذا خرج احداً عن حده

15 Mart 1945'ten önce... silahlarını yetkililere teslim etmemiş olan,
الجيش والشعب يقومون بتسليم اسلحتهم إلى السلطات

Tahmin edebilirsin, bir sürü açıklama yapılmıştı beni oraya göndermeden önce, çantama silahlarını gizlice koymalarından önce.
يمكنك أن تتخيلي، احتاج الامر للكثير من الشرح قبل ان يرسلوني الى هناك قبل ان اضع اسلحتهم في حقيبتي

Üstleri başları darmadağınıktı ama silahları temizdi.
لقد كانت ملابسهم دائماً متسخه لكن اسلحتهم كانت دائماً نظيفه

Hâlâ James'i, ağabeyinin katillerini ve silahları nereden bulduklarını söylemeye ikna etmeye çalışıyoruz.
لا زلت احاول اقناع "جيمس" ليخبرنا عن قتلةِ أخيه ومن أين أحضروا اسلحتهم.

Constable, hepsinin silahlarını topla ve ben gelene kadar... Sende dursun.
ايتها الشرطيه ، اجمعى اسلحتهم و ضعيهم معكى

Sonunda adamlarımız silahlarını bıraktı ve hayatları için yalvardılar... ama merhamet etmediler.
رجالنا بدأوا يسقطون اسلحتهم ويفروا بحياتهم0 لكن لم يكن هناك رحمة

Arclight, çok dalgalarını kullan. silahlarını hedef al.
اركلايت, استخدمي موجات الصدمة خاصتكِ و استهدفي اسلحتهم

Ve bu aynasızlar, onlara silahlarını indirmelerini söyle.
واولئك الخنازير اخبرهم ان ينزلوا اسلحتهم

Geri dönen adamlarım Arayıcı'nın onları, silahlarını kuşanıp, birbirleriyle ölümüne dövüşmeye zorladığını anlattı.
رجالي الذين عادوا اخبروني ان الباحث اجبرهم علي حمل اسلحتهم ومقاتلة بعضهم حتي الموت.

Adamlarına söyle hemen silahlarını indirsinler.
قُل لرجالك ان يلقوا اسلحتهم , او انك رجل ميت.

Bütün askeri personel silahlarını hemen teslim edecekler ve sivil otoriteye teslim olacaklar.
كل الافراد العسكريين يسلموا اسلحتهم في الحال ويوافقوا علي سلطة المدنيين

Adamların iki polisi vurmaya hazır değillerse eğer onlara silahlarını derhal kılıflarını koymalarını söyle.
الان حتى رجالك جاهزون لاطلاق النار على شرطيين, قل لهم ان يخفضوا اسلحتهم الان.

Eğer silahlarını sana doğrulturlarsa vur onları.
اذا صوبوا اسلحتهم عليك . اطلق النار عليهم

Hakiki Alman yapımı silahlarını karşılayamamaları yeteri kadar kötü.
سيئ جدا انهم لا يقدرون على تحمل اسلحتهم المانية الصنع الان عليهم ان

silahlarını kilit altında tutun.
ألقِ نظرة إلي اسلحتهم ستجدها جاهزة للضرب

Bundan sorumlu olan kişileri ve silahları nereden aldıklarını söyleyerek.
بأخبارنا عن مكان المسؤول عن هذا, ومن اين يحضرون اسلحتهم. أخبرتك, لا اعرف.

Anladığım kadarıyla, bu açık artırma özellikle dikkat çekiyor çünkü onların yeni silahları olduğu söyleniyor.
ما افهمه ان هذا المزاد له اهميه خاصه لان اسلحتهم الجديده سيتم عرضها في المزاد

Senin yerleştirdiğin ampul, böylece dostların silahları ne zaman ateşleyeceklerini biliyorlardı.
هذا المصباح الذي وضعته حتى يعرف اصدقائك متى يقتحمون المكان موجهين اسلحتهم

Adamlarına zırhlarını çıkarmalarını söyle.
اقترح أنا يتخلى جنودك عن اسلحتهم

İnsanlar son savaş için toplanıyorlar. silahlarından çıkan alevler bütün hayvanları yakacaktır.
البشر يجتمعونمن أجل المعركة النهائية نيران اسلحتهم ستحرقنا جميعا