"اسمح لك" - Translation from Arabic to Turkish

    • izin vermeyeceğim
        
    • müsaade
        
    • izin vermem
        
    O beden bana ait! Başına buyruk davranmana izin vermeyeceğim! Open Subtitles هذا الجسم ملكي لن اسمح لك بالتصرف كما يحلو لك
    O doğmamış çocuk gibi, onlar da benim bir parçam ve o pis ellerini torunuma sürmene izin vermeyeceğim. Open Subtitles إنهم جزء مني.. كما هو الطفل الذي لم يولد جزء مني.. ولن اسمح لك بوضع يدك القذرة على حفيدي
    Genç bir adamın geleceği maskaralığınız yüzünden büyük tehlikede, ve ben buna izin vermeyeceğim. Open Subtitles وسيكون هذا بسبب ممارساتك , ولن اسمح لك بذلك
    Düşman topraklarına yalnız gitmene müsaade edemem. Open Subtitles عبر خطوط العدو لا استطيع ان اسمح لك بالذهاب لوحدك
    Yine de sende kalmalarına müsaade edemem. Open Subtitles لكنني لا استطيع ان اسمح لك بالاحتفاظ بهم
    Rob, böyle deme. Ben kendini asmana asla izin vermem. Open Subtitles لن اسمح لك باهدار طاقتك في قطع الاشجار هنا ..
    Hayır, onları giyemem. Ve sorma ihtimalinize karşı söylüyorum bana veba bulaştırmanıza da izin vermem. Open Subtitles لا، لن ارتديها ولن اسمح لك ان ترغمني على فعل ذلك
    Henry, en basit haliyle söylüyorum, bugün burada birşeyleri engellemene izin vermeyeceğim. Open Subtitles هنري ,ببساطة لن اسمح لك بهدم كل شئ اليوم
    Depoyla kafayı bozmuş ve onunla kalmana izin vermeyeceğim. Open Subtitles انها مهووسة بالمستودع ، و انا لن اسمح لك تبقى معها . ماذا ؟
    Hamileyim ve bunu berbat etmene izin vermeyeceğim, tamam mı? Open Subtitles انا حامل وانا لن اسمح لك ان تشاركني ذلك حسنا ؟
    Ne Violet'i, ne de o bebekleri benden ayırmana izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن اسمح لك بتفريق فايلت عني او هؤلاء الأطفال
    Bu başarını küçümsemene izin vermeyeceğim. Open Subtitles هائلة، وأنا لن اسمح لك بالتقليل من انجازاتك
    Blair'a olan kuruntulu hislerin yüzünden kirli çamaşırları ortaya çıkarma işini duygusal şarkılara çevirmene izin vermeyeceğim. Open Subtitles انا لن اسمح لك بتحويل الفضيحه القاسيه إلى احاسيس عاطفية بسبب مشاعرك الوهميه لبلير.
    Uçarı hareketlerinle ve kendini pazarlamak için yaptığın basit teşebbüslerle ailemizin soyadını karalamana izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن اسمح لك بتلويث اسم عائلتنا بلهجتك الحقيرة ومحاولاتك للدعاية عن نفسك
    Artık beni susturmana müsaade etmeyeceğim. Open Subtitles لن اسمح لك بتجنبي بعد الآن ..أنا
    Gitmenize henüz müsaade vermedik. Open Subtitles انا لم اسمح لك بالمغادرة
    - Bunu yapmana müsaade... Open Subtitles ..لا يمكنني ان اسمح لك بـ ! لا اهتم
    Burayı bırakacak mısın? Buna izin vermem. Open Subtitles وتتركين العمل هنا لن اسمح لك بهذا يا سليم
    Onları görmene izin vermem için Amerika Birleşik Devletleri başkanını tanıyor olmalısın. Open Subtitles أنت يجب أن تعرف رئيس أمريكا قبل أن اسمح لك بالدخول
    Sabahlara kadar eğleneceksin diye şansımı mahvetmene izin vermem. Open Subtitles .وانا لم اسمح لك بتدمير مستقبلى .من اجل بعض التسكع فى اليل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more