"اسمح لهم" - Translation from Arabic to Turkish

• izin

Takdir edersiniz ki... düşmanım olarak büyümelerine izin veremem.
انتي تفهمين انني لن اسمح لهم ان يكبروا كاعدائي

Bu palyaçolar, bizi kazıklamaya çalışıyor. Buna izin vermeyeceğim.
هؤلاء المهرجون يردون خداعنا ولن اسمح لهم

Pekala. Gidip biraz görüneceğim, beni kıskanmalarına izin vereceğim bir avuç dolusu patlamış mısır alıp oradan çekip gideceğim.
حسناً , سوف أفكر لمدة دقيقة اسمح لهم بأن يحسدوني

Ama buna izin veremem, çünkü o zaman başbakan olamam.
ولكني لن اسمح لهم والا لن اصبح رئيس الوزراء

Bazı geceler vurmalarına izin bile veriyorum.
بعض الليالي كنت اسمح لهم ان يحصلوا على بعض الضرب.

Onların da Kindzi gibi hatalar yapmalarına izin veremem.
أنا لا يمكن أن اسمح لهم أن يتعثروا مثل كيندزي

Asla, Oscar! Asla yapmalarına, izin vermeyeceğim.
اوسكار هذا لن يحدث لن اسمح لهم

Oraya girmeme hâla izin yok.
مازلت لا اسمح لهم بالعودة هناك

İkinizi de incitmelerine izin vermem.
أنا سوف لن اسمح لهم ان يؤذوك أو يؤذوها

Seni öldürmek için geliyorlar, ve ben izin vermeyeceğim.
هُم قادمون لقتلكِ، ولن اسمح لهم بذلك.

Onu öldürecekler, ama buna izin vermeyeceğim.
يُريدون قتله، لكنّي لن اسمح لهم.

İçeri girmelerine izin vermemeliydim. Yalnız başlarına değil. Ben--
ما كان ينبغي أن اسمح لهم بالدخول لوحدهما، كان ينبغي أن...

Bu işin dışında kalman gerek. Seni öldürmeye geliyorlar, buna izin vermeyeceğim.
إنّهم قادمون لقتلكِ، ولن اسمح لهم.

Ona olan aşkımı unutturmalarına asla izin vermeyeceğim.
و انا لن اسمح لهم ابدا بأن ينسوا حبى له

Gideon'u zindana kilitlemelerine izin vermekten başka seçeneğim yoktu.
ليس لديّ اي خيار سوى ان اسمح لهم بحبس حيديون - في الزنزانة.

hadi içeri girmesine izin ver..
اسمح لهم بالدخول

Seni alıp götürmelerine izin veremem.
لن اسمح لهم بان يبعدوك عني

Seni öldürmelerine izin vermeyeceğim.
لن اسمح لهم ان يقتلوك

Onu benden almalarına izin vermeyeceğim.
لن اسمح لهم باخذها مني