"اسمح لى" - Translation from Arabic to Turkish

    • izin verin
        
    • İzninizle
        
    • İzin ver
        
    • İzninle
        
    • Bana bırak
        
    • tanıştırayım
        
    Sadece aciz bir hizmetkar olsamda bir şeyler söylememe izin verin Open Subtitles رغم أنني فقط خادمة متواضعة اسمح لى ان اقول بضعة كلمات
    Bay Caldwell, size Profesör Schreiner'ı tanıtmama izin verin. Open Subtitles مستر كالدويل , اسمح لى بان اقدم لك بروفيسور شراينر
    İzninizle sizi şartlı tahliye görüşmesine çağıracağım. Open Subtitles اسمح لى أن أرحّب بك فى جلسة تسريحك المشروط
    Eşimi mi? Şu anda telefonda. İzninizle, ocağı kapatmam gerek. Open Subtitles انه فى الدور العلوى يتحدث فى التليفون، اسمح لى أولاً أن اغلق الموقد
    Fakat bu muhabbetin hatırına, izin ver de sana birşey göstereyim. Open Subtitles لكن إكراماً لهذه المناقشة اسمح لى فقط أن أوضح لك الصورة
    Bu benimkilerin rengini değiştirmez, o yüzden izninle. Open Subtitles إنها لن تغير لون عيناى أنا لذا، اسمح لى
    - Tamam, bu kadar yeter. - Bana bırak, Hastings. Köpek, otur! Open Subtitles -لا ,لا ,ياهيستنجز ,اسمح لى ايها الكلب ,اجلس
    Kralım, şimdi bu kıIıcı kullanmak için bana izin verin, Delhi önünüzde diz çöksün. Open Subtitles والان يا مولاى اسمح لى باستخدامه لاخضاع دلهى لك
    İzin verin Bay Matuschek. Yardım edebilir miyim? Open Subtitles اسمح لى يا سيد " ماتوتشيك" هل يمكننى مساعدتك ؟
    Hükümdarımı tanıtmama izin verin efendim, Majesteleri, Sabâ Kraliçesi. Open Subtitles اسمح لى أن أقدم ، صاحبة الجلالة ، ملكة " سبأ"
    Size birini tanıtmama izin verin. Open Subtitles اسمح لى أن أعرفك على أحد أصدقائى
    Size birini tanıtmama izin verin. Open Subtitles اسمح لى أن أعرفك على أحد أصدقائى
    Sayın Başkan öncelikle, California'daki yıkıcı saldırı karşısında ülkemin yaşadığı şaşkınlığı ve üzüntümüzü paylaşmama izin verin. Open Subtitles سيدى الرئيس, أولاً اسمح لى بالتعبير عن مدى شعور بلادى بالصدمة والأسف العميق بخصوص الهجوم المدمر على "كاليفورنيا".
    İzninizle. O hala bir mahkemeyle başa çıkabilecek durumda. Open Subtitles اسمح لى , هذا الرجل قادر على العناية بنفسه فى المحكمة
    İzninizle, Profesör Snape. Open Subtitles اسمح لى يا بروفيسور سنيب الارتي اسيندري
    O zaman Bay Pullings izninizle, bir dilim Albemarle Adası vereyim. Open Subtitles لذا مستر بولينج اسمح لى بشريحة منها
    - Sadece gitmeme izin ver. - Sen ve bebeğin gerçek bir tehlikenin içindesiniz. Open Subtitles ـ فقط اسمح لى بالذهاب ـ أنت والطفل الرضيع فى خطر عظيم
    Kanıtlamama izin ver. Sana bu korkunun önemini tüm çıplaklığıyla göstereyim. Open Subtitles اسمح لى بأن اجرب سأريك الطبيعه الحقيقيه لزوجتك
    Doktorluk yapmama ve insanların hayatlarını kurtarmama izin ver. Open Subtitles اسمح لى بأن أكون طبيباً وأنقذ هذه الأرواح
    Bu benimkilerin rengini değiştirmez, o yüzden izninle. Open Subtitles إنها لن تغير لون عيناى أنا لذا، اسمح لى
    Bana bırak. Open Subtitles اسمح لى
    Tanıştırayım: Parlak geleceği olan estetik cerrah, Open Subtitles اسمح لى أن أقدم لك جراح التجميل الشاب العبقرى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more