İşin kahramanlığında değilim. Bence ölümden daha kötü bir şey yok. | Open Subtitles | لا أدّعى البطولة, لا أعتقد ان هناك شئ اسوأ من الموت |
Pusu kurmaya niyetleri varsa, beklediğimizden daha kötü şeyler yapabilirler. | Open Subtitles | لو يبحثون عن مكان لكمين فلن يجدوا اسوأ من هذا |
Senin sevgilin olmak bir taksi tarafından ezilmekten daha kötü. | Open Subtitles | أن اصبح حبيبتك هو اسوأ من ..أن تصدمني سيارة اجرة |
Yüzeysel, ürkek lezbiyen seksten daha kötüsü yok." | Open Subtitles | ليس أنا لا شيء اسوأ من الشذوذ المؤقت الخجول |
Sanırım daha da kötü olabilirdi. | Open Subtitles | اعتقد أنه كان من الممكن ان يكون اسوأ من ذلك |
Brooklyn kesinlikle bu kadar kötü değildi. | Open Subtitles | اعني,بروكلين بالتحديد ما كانت اسوأ من هذا |
Bana bunun barışçıl bir yürüyüş olduğunu söylemeyi bırak. Ondan daha beter. | Open Subtitles | توقفي عن قول ان هذه مسيرة مسالمة لانها اسوأ من ذلك |
Bildiğim gibi Daniel çocuk acısından daha kötü bir şey yoktur. | Open Subtitles | كما تعلم يا دانييل، ليس هناك ماهو اسوأ من فقدانك لطفل |
Şimdi beni iyi dinle Spencer, İçişleri Bakanlığı bu iş üzerinde ve bu gece olanlardan daha kötü şeylerin olabileceğinden korkuyorlar. | Open Subtitles | لديه ما هو اسوأ من عملية الليلة ربما قد يحدث |
Bu şaşı gözlerle Senatör hakkında daha kötü şeylerde söyleyebilirdi. | Open Subtitles | يمكن ان تعمل شيئا اسوأ من ان تضع عينيها على سيناتور |
Size Chris'in ölümü diğerlerine göre çok daha kötü olacak diyorum | Open Subtitles | انا اقول لكم ، كريس يموت عشر مرات اكثر و اسوأ من هؤلاء اطفال. |
Geçen sene beraberce Deniz Dünyası'na gidişimizden daha kötü olamaz herhâlde. | Open Subtitles | انا اعتقد بأنها لن تكون اسوأ من العام السابق عندما ذهبنا جميعا الى عالم البحار |
Nikotinden daha kötü şeyler var burada, ahbap. Bulacağım. | Open Subtitles | هناك اشياء اسوأ من النيكوتين وانا ساجدها |
Barakadaki adamlardan daha kötü değil, efendim. Size yeni bir battaniye bulabilirim. | Open Subtitles | ليس اسوأ من معاملة الرجال فى العنبر يا سيدى |
Rahatsız bir vicdandan daha kötü bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد شيء اسوأ من الضمير الحي المتمرد، تعرفين ما اقصده؟ |
Meraklanma güzelim. daha kötü de olmuştum. | Open Subtitles | لا تقلقي يا جميلة كنت في وضع اسوأ من ذلك |
Kardeşim Barry'nin, onun Playgirl dergilerini okuduğumu keşfetmesinden daha kötü olacak. | Open Subtitles | سوف يكون ذلك اسوأ من المره الذي وجدني أخي أقرا مجلته البلاي جيرل. |
Efendim, yanlışsınız. Hiçbirşey bundan daha kötü olamazdı. | Open Subtitles | نحن منكوبون ولا شىء اسوأ من ممكن ان يحدث |
Fat Black Pussycats'teki tuvaletten... - ...daha kötüsü olamaz. | Open Subtitles | لن تكون اسوأ من إستخدام حمّام القطة السوداء البدينة |
Bu kör olmaktan da kötü çünkü seçeneklerin azalıyor. | Open Subtitles | و هو شيء اسوأ من العمى لان خياراتك تكون محدودة |
Benim günüm ne kadar kötü geçse de daha kötü durumda olabilecek bir insan geliyordu aklıma. | Open Subtitles | مع ان يومي سيء الا انني كنت اظن ان شخصاً واحداً كان يومه اسوأ من ذلك |
Zachary, annemin Heather'a ölümden daha beter bir şey yaptığını söylemişti. | Open Subtitles | زاكاري" قالَ ان والدتي فعلت شيئاً" لـ"هيذر" كانَ اسوأ من القتلِ |
Oyun kurucumuz bitkiye döndü. Bu, ölümden de beter. | Open Subtitles | الربيع الخلفي تحول الي نباتي هذا قدر اسوأ من الموت |
Yaptığın yemeklerden daha mı kötü olacak sanki? | Open Subtitles | أهناك شيىء اسوأ من الفلفل الحار الذى تقومين بأعدادة ؟ |