Bir tarafta bir kimyasal sinyal verildiği zaman, orada şeklini genişletmek için hücreyi tetikler, çünkü hücre sürekli olarak çevrede temas ediyor ve şiddetle çekiyor. | TED | عندما تحمل اشاره كيميائيه على جهه واحده فأنها تثير الخليه لتوسع من شكلها في تلك الجهه, لان الخليه تلمس وتتجاذب بشكل مستمر في تلك البيئه. |
Teneke parçası veya aynayla uçağa kolayca sinyal verilir. | Open Subtitles | ان اى شخص يستطيع اعطاء اشاره للطيارات فقط بمرآه صغيره |
Danu bunun boynuzlu askerlerin geleceğine dair bir işaret olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | دانو يعتقد بانها اشاره مجيء الجنود ذوي القرون |
13 yaşına kadar hayatta kalabilirse bütün Skinwalker'lar için bir işaret olan kızıl ay ortaya çıkacak. | Open Subtitles | ولو انه عاش حتى الثالثه عشر سيكون هناك قمر احمر والذى هو اشاره الى كل بائعو الجلود |
Parklar Birimi'nin tüm çalışanlarına gelip bize katılmaları için yarasa sinyali gönderdim. | Open Subtitles | وارسلت اشاره الى كل الاشخاص الذين يعملون في قسم الحدائق لينضمون معنا |
..."kemerlerinizi bağlayın" işareti yandı. | Open Subtitles | الكابتن يواجه بعض الاضرابات وانار اشاره ربط الاحزمه |
Kötü haber. Hala Noel Baba'dan bir iz bulunamadı. | Open Subtitles | لا تزال اخبار سيئه لا توجد اشاره من بابا نويل |
Verici çalışmıyor, dışarıya sinyal gönderemiyoruz! | Open Subtitles | جهاز الارسال لا يعمل . لا يمكننا ارسال اى اشاره |
sinyal kulelerinden bir rapor aldım. Kabinde hiçbir makinist görmüyorlar. Harika. | Open Subtitles | تلقيت اشاره من برج الاشارات بانهم لم يروا مهندسا بالكابينه |
Elçilikten Paddy'ye sinyal ver. Barley ile konuşmasını istiyorum. | Open Subtitles | ارسل اشاره الى بادى فى السفاره اريده ان يتحدث الى بارلى |
Tommy, geri geldiklerini görürsen sinyal ver. | Open Subtitles | تومى اذهب الى هذا المنحدر,واذا رأيتهم ارجع أعطنى اشاره, حسناً؟ |
Tesla, West Point, New York'a 80 km mesafeden bir sinyal göndermeye hazırdı. | Open Subtitles | كان تيسلا مستعدا ليرسل اشاره 50 ميلا لنقطه غرب نيويورك |
Optik sinirleri şişiren bir sinyal gönderiyor olabilirler, böylece kör noktayı kitlesel olarak genişletip oraya giriyorlardır ve bu şekilde kimse onları göremiyordur. | Open Subtitles | قد يكونوا قادرين على ارسال اشاره التي تضخم الاعصاب البصريه و بالتالي توسع مجتمعه البقعه العمياء |
Bağırırsan, bir şekilde işaret verirsen anlaşma biter. | Open Subtitles | اصرخي ,ترسلي لهم اشاره بايه طريقه، يكون الاتفاق ملغي. |
Ama bunu yapmamızı istemiyorsan bana bir işaret yolla ki bu ameli işlemeyeyim. | Open Subtitles | .. وان كان هذا يغضبك ... فاعطني اشاره كي استطيع ان اوقف الحكم |
- Bana lanet olası tek bir işaret vermedin. - Seni aptal. | Open Subtitles | لم تعطيني أبدا اشاره واحده لعينه انت احمق |
Bu sabit bir kamera. Dijital sinyali var. | Open Subtitles | هذه الة تصوير مع اشاره رقميه, متصله بالقمر الصناعى, |
Kablo bağlandıktan sonra, sinyali görmemiz gerek. sinyali görünce, açmak için, anfi burada. | Open Subtitles | ستظهر هنا اشاره, عندما تظهر الاشاره شغل الجهاز , هكذا |
Ama sonra ip koptu ve ben işareti aldım. | Open Subtitles | ولكن لقد انقطع الحبل وانا اخذت ذلك علي انه اشاره لي |
Ama hala Noel Baba'dan iz yok. | Open Subtitles | ولكن لا تزال عدم وجود اشاره من بابا نويل |
Güzel bir jest ama alırlar. | Open Subtitles | لم احصل على غنيمه اكبر من هذه اشاره صديقه |
Nikotinde and silhat yağı bu sadece geliş sinyalini veriyor. | Open Subtitles | توصلت للنيكوتين والبترول وهناك اشاره لانجازاتهم |
Öyle değil mi? Belki de, onunla birlikte olman gerektiğini gösteren bir işarettir. | Open Subtitles | او اشاره من الرب لوجوب وجودك بجوارها |