"اشتراه" - Translation from Arabic to Turkish

    • aldı
        
    • aldığı
        
    • almış
        
    • aldığını
        
    • almıştı
        
    • aldığına
        
    • satın alan
        
    • parayla ikna
        
    Birisi bir tane satın aldı. Komik, kısa sakklı bir adam. Kapağın içindeki fotoğrafına bakıyordu. Open Subtitles وهناك من اشتراه, شخص عجوز ملتحي, كان يتخيل بصورتك
    Evet, çünkü o yeni bir bilgisayar aldı. Open Subtitles نعم، هذا هو، لأنه اشتراه كمبيوتر محمول جديد.
    Böylece Ian ve ben ailemin bizim için aldığı eve taşındık Open Subtitles اذن ، انتقلت انا و ايان للمنزل الذي اشتراه لنا والداي
    Elvis'in aldığı Los Angeles'taki evde karısı Cindy'yle mutlu bir şekilde yaşıyor. Open Subtitles يعيش سيندي بسعادة مع زوجته في لوس انجليس في منزل اشتراه ألفيس.
    Eve geç geldiği için karısına silah almış, ama kadın asla dokunmamış. Open Subtitles اشتراه لها لأنه يتأخر ليلاً ولكنه قال إنها لم تلمسه قط.
    Geniş ekran bir televizyonun kutusunda oynayan çocuklar görmüştüm ve çalabilmek için o televizyonu kimin aldığını öğrenmeye çalışıyordum. Open Subtitles شاهدت بعض الأطفال يلعبون على تلفاز كبير و حاولت معرفة من اشتراه حتى أرى إن كنت أتمكن من سرقته
    Kudüs'te, 9 yaşımdayken bunu rahibim almıştı bana. Open Subtitles لقد اشتراه لي كاهني في القُدس عندما كنت في التاسعة
    -Sana ne kadarlık bir yüzük aldı? Open Subtitles ما هو نوع الخاتم الذي اشتراه لكِ ؟
    Birisi satın aldı, sözleşmeyi bana verdiler. Open Subtitles أعني أن شخص اشتراه وأرسله لي.
    Bunu bana Mitch satın aldı. Open Subtitles ميتش اشتراه لي.
    Hayır, ama Maubert aldı. Open Subtitles كلا.. لكن موبرت اشتراه
    Bir çocuk, James Pratt sokakta satın aldığı silahı okula getirdi ve ateş etmeye başladı. Open Subtitles فتى اسمه جيمس برات ظهر في الثانوية.. مع بعض الأسلحة التي اشتراه
    Babam aldığı teknede bir restoran açmak istiyor. Open Subtitles أبي يرغب في افتتاح مطعم على ظهر قارب اشتراه لتوه
    Son 10 yıl içinde satın aldığı her şeyin bir listesini bana getir. Open Subtitles أعد لي قائمة بكل شئ اشتراه خلال آخر عشر سنوات
    Bir kaç yıl önce, bir marketten on iki dolara almış. Satılık mı görmek istiyordum. Open Subtitles لقد اشتراه مقابل ثمنٍ زهيد كنت أحاول معرفة إن كان سيبيعه
    İki gün önce illegal olarak rehin dükkanından almış. Open Subtitles لقد اشتراه منذ يومين ,بطريقة غير شرعيه في محل مراهنات
    Bunu senin için satın almış, değil mi? Open Subtitles لقد اشتراه من أجلك ، أليس كذلك ؟
    Onun nerede olduğunu,ne istediğini ve ne aldığını bilmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أعرف أين هو، ما أراد، وما اشتراه.
    Ayrıca pirinci, tam olarak ölmeden iki gün önce aldığını gösteren kredi kartı fişini de bulduk. Open Subtitles وجدنا ايضاً وصل بطاقة إئتمان والذي اخبرنا نه اشتراه بالضبط بثلاثة ايام قبل وفاته
    David bir kaçamak yeri olsun diye almıştı, buraya taşındım ve kaçtım. Open Subtitles دافيد" اشتراه كمنزل للابتعاد عن صخب المدينة" انتقلت هنا لأبتعد كلياً
    Belki kimin ne zaman aldığına dair not düşmüşümdür. Open Subtitles -ربما دوّنت ملاحظة لمِن اشتراه ومتى
    Gofre kumaştan. Ve siz onu satın alan salağı izliyorsunuz. Open Subtitles مصنوع من نسيج قطني فاخر، وأنتم تنظرون إلى الأحمق الذي اشتراه
    Bu da diğer işler gibidir rakipleriniz vardır, kimliklerini belirler ve parayla ikna etmeye çalışırsınız. Open Subtitles هو مثل أيّ عمل تذهب لاناس يمتلكون شركات فتعرض عليهم اشتراه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more