Var. Onun için üzülüyorum. O bir bagaj ama suyu var. | Open Subtitles | اشعر بالحزن من اجله انه محبوس بين الامتعه.. |
Adam için üzülüyorum. Valizin içinde ama suyu var. | Open Subtitles | اشعر بالحزن من اجله انه محبوس بين الامتعه.. |
Kızcağız için üzülüyorum aslında. | Open Subtitles | انني اشعر بالحزن عليها. انها لم تواتها فرصة ابدا، تعرف؟ |
Şu küçük kızın ağlamasına çok üzülüyorum. | Open Subtitles | كلما اسمع صوت بكاء طفلة رازيا اشعر بالحزن العميق |
üzülüyorum ama hiç degilse geri gelme sanslari var. | Open Subtitles | يجعلني اشعر بالحزن على الاقل يجعلهم يعودون مرة اخرى |
Ve hala kaybettiğim tüm bu zamana üzülüyorum. | Open Subtitles | ومازلت اشعر بالحزن ازاء الايام التي ضيعتها |
- Bende üzülüyorum ama elden ne gelir. | Open Subtitles | -انا اشعر بالحزن ايضا, لكن , انتِ تعلمين |
Onu bulamayan insanlar için üzülüyorum. | Open Subtitles | اشعر بالحزن من اجل من لا يحبون |
Memnun olmak yerine, üzülüyorum. Bir zamanlar çok güçlüydü. | Open Subtitles | بدلاً من ذلك اشعر بالحزن الشديد - لقد كانَ قوياص ذاتَ مرة - |
üzülüyorum. | Open Subtitles | اشعر بالحزن عليها |
Asıl Kyle için üzülüyorum. | Open Subtitles | اشعر بالحزن على كايل |
Senin için üzülüyorum. | Open Subtitles | واو اشعر بالحزن عليك |
Hala bunun için üzülüyorum. | Open Subtitles | لازلت اشعر بالحزن |
Bunu söylediğim için çok üzülüyorum ama evet, oydu. | Open Subtitles | نعم، اشعر بالحزن لقول ذلك |
- Bu duruma çok üzülüyorum. | Open Subtitles | -انني اشعر بالحزن . |