En çok sevdiğin, en çok yapmak istediğin şeyi bile sana yaptırtmadığım için kendimi çok suçlu hissediyorum. | Open Subtitles | لقد كنت اشعر بالذنب لابعادك بعيدا عن ما يجب عليك ان تعملة. عن اكثر ما تحبة |
suçlu hissediyorum. | Open Subtitles | اشعر بالذنب حيال ذلك فـ مارج لم تفهم ذلك |
suçlu hissediyorum. Onu uzaklaştırdığımı hissediyorum. | Open Subtitles | اشعر بالذنب , اشعر كما لو أنني أنا من دفعه لفعل ذلك |
Bil diye söylüyorum başka hiçbir şey için suçluluk duymuyorum. | Open Subtitles | فقط للتذكير انا لا اشعر بالذنب حول اي شيء اخر |
Ve her zaman suçluluk ve vicdan azabı duyacağım. | Open Subtitles | وساظل دائما اشعر بالذنب |
Ne kadar suçlu hissettiğimi görmüyor musun? | Open Subtitles | الا ترى اننى اشعر بالذنب الان؟ |
suçlu hissediyorum. | Open Subtitles | اشعر بالذنب حيال ذلك فـ مارج لم تفهم ذلك |
suçlu hissediyorum. Onu uzaklaştırdığımı hissediyorum. | Open Subtitles | اشعر بالذنب , اشعر كما لو أنني أنا من دفعه لفعل ذلك |
Kendimi suçlu hissediyorum. Ondan uzak durmanı söylememem için bana para veriyorsun. | Open Subtitles | انا اشعر بالذنب لاْنكِ تدفعين لى نقود لكى اخبرك ان تبقى بعيده عنه |
- Öyleyse neden kendimi çok suçlu hissediyorum? | Open Subtitles | أذن لماذا أنا اشعر بالذنب الشديد حيالها ؟ |
Tamam, peki, evet. suçlu hissediyorum, evet. | Open Subtitles | حسنا , حسنا , نعم , اشعر بالذنب , حسنا ؟ |
Ara verdiğim için kendimi suçlu hissediyorum. Doğru düzgün bir ipucumuz yok. | Open Subtitles | اشعر بالذنب لأنني اخذت استراحة، لايوجد لدينا قيادة قوية. |
Ama şimdiyse, pasaklı biri olmana göz yumarak sana çok büyük bir kötülük yaptığım için kendimi suçlu hissediyorum. | Open Subtitles | لكن الان اشعر بالذنب بالسماح لك ان تكون مدللاً جعلك تافهاً |
Ama ona kızdığım zaman kendimi çok suçlu hissediyorum. | Open Subtitles | في نفس الوقت اشعر بالذنب عندما اغضب عليها |
Bunu söylediğim için kendimi biraz suçlu hissediyorum ama o gittiği zaman kendimi rahatlamış hissettim. | Open Subtitles | انا اشعر بالذنب قليلا لقولي هذا، لكن لقد ارتحت عندما ذهب |
Çünkü hiçbir konuda suçluluk duymuyorum. Şuraya bak. Oğlum bunalımda. | Open Subtitles | لانني لا اشعر بالذنب حول اي شيء انظري هناك انه ابني لديه مشكلة |
Artı, bilirsin, ailem şimdilik bunu onaylıyolar gibi, bu iyi çünkü suçluluk duymuyorum artık. | Open Subtitles | - بالاضافه انت تعلم, والداي موافقان على هذا الان وهذا جيد لانني لن اشعر بالذنب بسبب هذا |
Senin sırlarını saklamadığım için vicdan azabı çekmeyeceğim. | Open Subtitles | لن اشعر بالذنب لكشف اسرارك |
Ne kadar suçlu hissettiğimi görmüyor musun? | Open Subtitles | الا ترى اننى اشعر بالذنب الشديد هنا؟ |
İşin komik tarafı hayatım boyunca bundan suçluluk duydum. | Open Subtitles | و العجيب فى هذا اننى ظللت اشعر بالذنب طوال حياتى |
- Polis, bir cinayet haberi daha verdi. - İki gündür kendimi çok kötü hissediyorum. | Open Subtitles | جريمه قتل ثانيه ارتكبت_لقد كنت اشعر بالذنب طيله اليومين الماضيين |
Sadece Tommy ile birlikte olmadığım zaman suçluluk hissediyorum. | Open Subtitles | انا فقط , انا فقط اشعر بالذنب عندما لا اكون مع |
Sadece biraz rahatlamalıyım ve sürekli bu şekilde suçlu hissetmemeliyim. | Open Subtitles | انا فقط يجب ان .. انا فقط يجب ان اهدأ قليلا ولا اشعر بالذنب طوال الوقت |