Sadece benim eleman bilgisayarı getiremedi diye kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | انا فقط اشعر بالسوء ان رجلي لم يستطيع الحصول الحاسب |
Ve kendimi çok kötü hissediyorum, çünkü bilemiyorum. Ona yalan söylüyormuşum gibi geliyor. | Open Subtitles | و اشعر بالسوء, لأنني أشعر أنني أكذب عليها. |
Bayan Forman, gerçekten kötü hissediyorum. | Open Subtitles | . اتعلمين , سيدة فورمان انا اشعر بالسوء كثيرا |
Aslında babasını görmek istiyor. Onun için üzülüyorum. | Open Subtitles | انها حقا تريد رؤية والدها انا اشعر بالسوء لها |
Bugünün bu kadar hırpalayıcı olmasına üzülüyorum. | Open Subtitles | انا فقط اشعر بالسوء لان هذا اليوم يعتبر نقطه سوداء فى حياتك |
Oldu mu? Çünkü çok üzüldüm. | Open Subtitles | سأكون مسرورة لأني اشعر بالسوء حيال الأمر |
Benim hatam. Bakıcılık işini kaybettin ve ben kendimi Berbat hissediyorum. | Open Subtitles | انه خطأي , لقد فقدتي وظيفتة مجالسة الاطفال وانا اشعر بالسوء |
Bir şeyleri senden aldığım için kötü hissediyorum. | Open Subtitles | انني اشعر بالسوء لانني احتفظ بالعديد من الأشياء نحوك |
Bak, olanlar için gerçekten kötü hissediyorum. | Open Subtitles | انظر , انا بالفعل اشعر بالسوء حول ما حصل |
İlişkimizin bitişi konusunda biraz kötü hissediyorum, Nell. | Open Subtitles | اشعر بالسوء حقاً وماآلت اليه الأمور في النهاية نيل |
Bu akşam gelemediğim için kendimi çok kötü hissediyorum. | Open Subtitles | انني اشعر بالسوء فقط لأنني ألغيت مابيننا الليلة |
Pek çok insan "Bu konuda çok kötü hissediyorum diğer kişi büyük bir hata yaptı." der. | Open Subtitles | ذلك هو وقت القوة الكثير من الناس يقولون اشعر بالسوء تجاه ذلك الرجل الآخر ارتكب غلطة |
Sanırım çocuklarımı emzirmediğim için biraz kötü hissediyorum. | Open Subtitles | اظن انني اشعر بالسوء قليلاً على عدم ارضاع ابنائي طبيعياً |
Sana Ryan'ın yeri hakkında yalan söylediğim için kötü hissediyorum, Tessa. | Open Subtitles | اشعر بالسوء حقاً لأنني كذبت عليك حول أين كان راين |
Katılmak zorunda olduğun için kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أنا اشعر بالسوء لأنه يجب عليك ان تذهبين. |
Haftasonlarını mahvettiğim için kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | انا اشعر بالسوء لأنني افسدت عطلة نهاية الاسبوع |
Kedilere üzülüyorum ama videoyu aldığım an her haber bülteninde ilk haber olarak çıkacağım. | Open Subtitles | اعنى، اشعر بالسوء لهم، و لكنه سُيرسل الفيديو الي و سأحصل على سبق اذاعته على جميع القنوات غدا |
Senin için üzülüyorum ama bana dokunmadılar. | Open Subtitles | اشعر بالسوء من اجلكٍ لكنهم لم يمسوني مطلقا |
Bunun burada olduğundan bihaber olan tüm o insanlar için üzülüyorum. | Open Subtitles | انا اشعر بالسوء لهؤلاء الذين لا يعلمون بوجود هذا |
Bay Thompson bugün hakkında atıp tutarken sırtlan gibi... güldüğüm için sonradan çok üzüldüm. | Open Subtitles | اشعر بالسوء, تعلم ,فيما قبل عندما كنت اضحك مثل الضبع عندما فعل السيد ثمبسون كل هذه مزحات على حسابك |
Bak, birini kırdım. Tamam mı? Berbat hissediyorum. | Open Subtitles | انظر , لقد جرحت مشاعر احدهم اشعر بالسوء, لقد قضي امري |
Sonra kasıtlı olarak kendimi kötü hissetmemi sağladın ve bana şantaj yaptın. | Open Subtitles | وبالاخير تجعلينني اشعر بالسوء وتبتزينني |